Çalıkuşu Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin ve Dönem
Yazım Süreci
Çalıkuşu’nu Türk Edebiyatı’nda ön plana çıkaran en temel özellik, romanda İstanbullu, iyi eğitimli genç bir kadının, Anadolu’ya giderek burada öğretmenlik yapmasıdır.
 
Özellikle Reşat Nuri Güntekin’in yaşadığı yıllar arasında, Türk Edebiyatı’nda romanların genellikle ya baştan sona İstanbul’da, ya da baştan sonra Anadolu’da geçtiği yönünde bir tespit yapılabilir. “Anadolu Romanları” ile “İstanbul romanları” birbirinden ayrı değerlendirilir, hatta daha nadir olan “Anadolu” romanları, bu isimle ayrı bir türmüş gibi bile görülebilir.
 
Çalıkuşu, bu açıdan istisnai olarak tanımlayabileceğimiz eserlerden bir tanesidir. Romanı önemli kılan özelliklerden bir tanesi, hem İstanbul hayatından, hem de Anadolu hayatından sahneler sunması, bu iki ayrı “kültür” ve “yaşam tarzı”nı aynı eser içinde görme imkanı sağlamasıdır.
 
Bu durum, yazar Reşat Nuri Güntekin’in hayatına bakıldığında daha iyi anlaşılabilir. İstanbul ve İzmir’de büyüyen, romanın ana karakteri Feride gibi Fransız okullarında okuyan ve hayatının bir bölümünde Anadolu’da öğretmenlik ve daha sonra müfettişlik yapan Reşat Nuri’nin, bu romandaki pek çok olay ve karakteri kendi kişisel deneyimlerinden yola çıkarak yarattığı tahmin edilebilir.
 
Romanda bunun izlerinin görülebildiği enteresan bir nokta, mekan adlarının belli noktalarda tam olarak verilmemesidir. Reşat Nuri Güntekin, hikayenin geçtiği yerlerin çoğundan, örneğin İstanbul’dan, İzmir’den, Kuşadası’ndan, hatta Zeyniler Köyü’nden isim vererek bahseder. Ancak Feride’nin atandığı diğer iki bölge, “Ç…” ve “B…” olarak sunulur: Yazar burada kesin ve net isimler vermekten kaçınır.

 


Romanda yazar Reşat Nuri Güntekin'in kendi hayatından biyografik unsurlar bulunabilir. 
 
“Analiz” bölümünde daha detaylı okuyabileceğiniz gibi, Ç… ve B…’nin Çanakkale ve Bursa olduğunu anlamak çok zor değildir.
 
Fethi Naci’nin “Çalıkuşu” eleştirisinde açıkladığı iki nokta, bu tercihin arkasındaki mantığı anlamayı kolaylaştırır: Yazar, İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra, öğretmenlik hayatına 1912 yılında Bursa’da başlamıştır. Aynı zamanda, bir konuşmasında, romanın önemli karakterlerinin hayal ürünü olduğunu, “ikincil kişiler ve ayrıntıların” ise gerçek yaşamdan alındığını söylemiştir.1
 
Bunlardan hareketle, Reşat Nuri Güntekin’in Bursa’da Feride’nin hayatını her açıdan zorlaştıran Maarif Müdürü gibi ögelerde, gerçek hayatta tanıdığı insanlara göndermeler yaptığı ve bunların tepki çekmemesi için, belli başlı özellikleri “gizleme” ihtiyacı duyduğu çıkarımı yapılabilir.
 
Romanla ilgili önemli noktalardan bir başkası, eserin 1922 yılında yayımlandığı, yani Kurtuluş Savaşı yıllarında yazıldığı gerçeğidir. İnkılap Yayınlarının kitap arkasına bastığı tanıtım yazısı, Feride’nin “her gittiği yerde Kurtuluş Savaşı’nın etkilerini gördüğünü” ifade eder. Ahmet Hamdi Tanpınar da, Reşat Nuri Güntekin ile ilgili kaleme aldığı yazıda bu konuyu gündeme getirir:
 
“Kaldı ki, Anadolu mücadelesinin başladığı günlerde bu Anadolu’ya kaçış, eserin hudutlarını da aşıyordu. Romanın tefrika edildiği günleri benim gibi hatırlayanlar, onun nasıl sıcağı sıcağına o günlerde İstanbul’da esen havaya cevap verdiğini bilirler.” 2
 
Romanın yazıldığı dönemin Kurtuluş Savaşı’nın sürdüğü günlere denk geliyor olması, eseri okurken akılda bulundurulması gereken bir özellik olarak düşünülebilir. Kurtuluş Savaşı’nın roman üzerindeki etkisi üzerinde daha kapsamlı bir tartışma için, Analiz bölümünün Zaman / Mekan sekmesine göz atabilirsiniz.

 
 
Alıntılar

Naci, Fethi. Yüz Yılın 100 Türk Romanı. İş Bankası Yayınları, 2. Baskı. s. 96 - 97
Tanpınar, Ahmet Hamdi. Edebiyat Üzerine Makaleler. Dergah Yayınları, 7. Baskı. s. 45
9
 
Çalıkuşu’nun bir roman olarak yazılma süreci biraz farklı olduğu için, bu sürecin nasıl ilerlediğini ve zaman içinde nasıl değiştiğini irdelemek romanı daha derin bir şekilde anlamayı sağlayabilir.
 
Reşat Nuri Güntekin, Çalıkuşu’nu ilk olarak bir tiyatro eseri olarak hazırlar. Ama orijinal ismi “İstanbul Kızı” olan bu eserin sergilenmesinin mümkün olmayacağı anlaşılır. Bunun üzerine yazar, eseri bir roman olarak yeniden kaleme alır. 
 
Hikayenin gidişi içinde, Çalıkuşu’nun aslında bir tiyatro eseri olarak yazılması çok önemli bir bilgi değilmiş gibi gözükebilir. Ancak, kitabın üç yüz yetmiş altıncı sayfasında, Hafız Kurban Efendi’nin karısı ile Feride arasında bir diyalog geçer. Hafız Kurban Efendi, beğendiği Feride’ye talip olmak için karısından boşanmak istemektedir. Bu durumu Feride’ye bildirmek için gelen kadın ile romanın anlatıcısı arasında bir konuşma geçer ve bu konuşma baştan sona bir tiyatro senaryosu gibi sunulur.


Çalıkuşu'nun tefrika edildiği Vakit Gazetesi'nin bir sayısı
 
Bu ufak sahnenin, bir tiyatro eseri olarak İstanbul Kızı’ndan geldiği ve yazar tarafından fazla değiştirilmediği tahmin edilebilir.

Çalıkuşu, daha sonra Vakit gazetesinde tefrika edilir ve beşinci baskısı sırasında yazar tarafından çeşitli bölümleri değiştirilerek bir kez daha yayımlanır. Romanın iki versiyonu arasındaki en büyük fark, bölümlerin yapısının değiştirilmiş olmasıdır.
 
Şu anda piyasada bulunan güncel baskıda, ilk dört bölüm Feride’nin defterine yazdığı anılar olarak sunulur. Son bölümde ise, olayları dışarıdan takip eden ve okuyucuya aktaran bir anlatıcı vardır.
 
Romanın ilk baskısında; beşinci bölüm gibi birinci bölüm de bu anlatıcının ağzından yazılmış, yalnızca aradaki üç bölüm Feride’nin defteri olarak kurgulanmıştır.
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon