Ankara Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Video
Üçüncü Bölüm
"Kadro" Dergisi
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Türk Edebiyatı’nda ismi Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla en çok özdeşleşen yazarlardandır. Yazarın pek çok eserinde kendi yaşadığı, kişisel olarak gördüğü dönemlerle ilgili yazdığı düşünüldüğünde, Ankara’nın üçüncü bölümü yanlış anlaşılmaya müsait bir bölüm haline gelir.  
 
Ankara’nın ilk iki bölümü, Yakup Kadri’nin “kendi yaşadığı, kişisel olarak gördüğü” dönemlerle ilgili yazmasının ideal örnekleridir. Zira yazar, hem Kurtuluş Savaşı, hem de Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’da bulunmuş, romanında konu aldığı zaman ve mekanın içinde yer almıştır.
 
Ancak Ankara’nın üçüncü bölümü romanın geri kalanından ayrılır.
 
Üçüncü bölüm, Cumhuriyet’in ilanının yirminci yılına yaklaşılan bir dönemi, 1942 yılını konu alır. Yazar, bu bölümde Ankara’nın ideal bir şekilde gelişmekte olduğu, her şeyin yolunda gittiği, ütopik bir düzeni anlatır.  
 
Ankara romanı, 1934 yılında yazıldığı için, bu bölümün doğası romanın geri kalanından tamamen farklıdır. 1942 yılı, bugün pek çoğumuz için uzak bir geçmiş gibi görünse de, 1934 yılında yazan yazar için aslında bir “gelecek”tir.
 
Yakup Kadri, 1934 yılında 1942’nin Türkiye ve Ankara’sının nasıl gelişeceğini büyük bir iyimserlikle hayal eder ve romanın üçüncü bölümünü, herhangi bir gerçeklik payı olmayan bu hayaller üzerine inşa eder. Romanın birinci ve ikinci bölümü, belli bir ölçüde, “gerçek deneyimlere” dayansa da, üçüncü bölüm yalnızca yazarın hayal gücüne dayanır. Bunun en somut kanıtı da, romanda 1940’lı yıllarda düzenlenen bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasında 1938 yılında hayatını kaybeden Mustafa Kemal’in yer almasıdır.
 
Dolayısıyla, bu romanı değerlendirirken, Yakup Kadri’nin ilk iki bölümü kendi kişisel deneyim ve gözlemlerinden yola çıkarak yazdığını, ancak üçüncü bölümün herhangi bir tarihi arka plana dayanmadığını hatırlamak faydalı olabilir.


Kadro dergisinin kurucu tayfası

 Buradaki bilgiler, romanın üçüncü bölümü ile ilgili somut bilgiler içeriyor. Roman içinden net bilgiler istemiyorsanız, bu bölümü kitabı okuduktan sonra incelemenizi tavsiye ederiz.
 

Yandaki sekmeden daha detaylı okuyabileceğiniz gibi, romanın üçüncü bölümünü Yakup Kadri’nin gelecek “hayali” oluşturur. 1934 yılında yazan Yakup Kadri, 1942 yılında Türkiye’nin nasıl bir durumda olacağını büyük bir iyimserlikle hayal eder ve kendisi açısından ideal bir Türkiye’nin nasıl yönetilmesi gerektiğini açıklar.
 
Romanda anlatılan durum, herkesin mutlu bir şekilde yaşadığı, Türkiye’nin çağdaş hale geldiği, hatta Batı Anadolu köylerinin, ovalarının, bağ ve bahçelerinin herhangi bir Avrupa ülkesinden farksız olduğu[1] bir gelecekte geçer. Yakup Kadri’nin anlattığı 1942 yılındaki kurmaca yaşam içinde herkes mutlu gözükse de, bu düzene nasıl ulaşıldığını görmek, roman içindeki politik görüşleri daha detaylı olarak incelemeyi mümkün kılabilir.
 
Yakup Kadri, romanın üçüncü bölümünde, bu düzenin nasıl oluşturulduğunu detaylı bir şekilde anlatır. Mustafa Kemal’in hayatını 1938 yılında kaybetmediği bu senaryoda, bütün ülke onun önderliğinde devrimler yaşamaya devam eder.
 
Yakup Kadri’nin anlatısında, bütün işçiler devlet memuru olarak çalışır ve bu sayede Avrupa’daki işçilerin sefaletini yaşamaz.[2] Bütün sanatçılar Türkiye’nin ilerlemesi için çalışır, yabancı sanat eserleri giderek daha az rağbet görmeye başlar.[3] Sanayi ve tarım da, tamamen devlet kontörlünde, belli bölgelerde yalnızca belli ürünlerin ve hayvanların yetiştirildiği, köylülerin haftalık olarak doktora gidip muayene olduğu bir sistem içinde gelişir.[4]
 
Her şeye devletin karar verdiği, bireysel girişimlerin var olmadığı bu aşırı devletçi sistem, Yakup Kadri’nin 1932 – 35 yılları arasında katkıda bulunduğu Kadro dergisinin savunduğu siyasi görüşlerle birlikte değerlendirilebilir.
 
Önemli yazarları arasında Türkiye Komünist Partisi’nin eski üyelerini de bulunduran bu dergi, devletçi bir ekonomik büyüme politikasını destekler. Ekonominin tamamen devlet tarafından yönetilmesini, sanayi ve tarım gibi konularda tüm kararları devletin sistematik bir şekilde vermesini savunan devletçilik görüşü, dönemin kabul gören fikirlerinden olsa da, Kadro yöneticileri bunu daha da ileri götürmeyi amaçlar. Onlara göre devletçilik, yalnızca ekonomik kararları almakla kalmamalı, ekonomik kararlar çevresindeki toplumsal düzeni de belirlemeli, günümüzün önemli kavramlarından “sosyal mühendisliği” de üstlenmelidir.  
 
Yakup Kadri’nin romanındaki tarım hayalleri, bunun iyi bir örneği olarak değerlendirilebilir. Yazarın hayal ettiği 1942 yılında, devlet yalnızca tarımı kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda hangi bölgede ne yetiştirileceğine, insanların ne işle meşgul olacağına, toplumsal olarak nasıl organize olmaları gerektiğine de karar verir. Örneğin, romanın 1942’sinde, İç Anadolu’da tarım yapılmamaktadır – burası hayvancılığa ayrılmış bir bölgedir.
 
Kadro’nun çıktığı yıllardaki iddiasının merkezinde, Milli Mücadele ruhunu devam ettirme, Türkiye’nin gelişmesi için yapılan inkılapları sürdürme gibi bir düşünce de vardır. Devrimin yalnızca Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp, kadınlara haklar verip, harfleri değiştirerek sona ermeyeceğini ifade eden görüşler, Ankara’nın ikinci bölümündeki eleştirilerle de büyük ölçüde doğru orantılıdır.
 
Aynı şekilde, romanda sürekli olarak çalışmak, bir işe yaramak istediğini söyleyen Selma Hanım, “arsa spekülasyonu, komisyonculuk, müteahhitlik” gibi işlerden hoşlanmadığını açıkça belli eder.[5] Bir bankada veya şirkette çalışmayı, “insani ve içtimai” bir kıymeti olmadığı için hiç cazip bulmaz.[6] Bunlar da, özel sektöre ve bireysel girişimlere büyük ölçüde karşı çıkan Kadro dergisinin görüşleriyle doğru orantılı olarak değerlendirilebilir.
 
Bir noktadan sonra Mustafa Kemal’in desteğini kaybederek kapatılan bu dergi, sonuç olarak üç yıl kadar yayımlandığı için, bu dergide ifade edilen tüm görüşleri burada ele almamız elbette imkansızdır. Burada verdiğimiz temel bilgiler, Yakup Kadri’nin görüşlerini daha kapsamlı olarak anlamak isteyenler için bir çıkış noktası olabilir.
 
[1] s. 225
[2] s. 183
[3] s. 181
[4] s. 223 - 225
[5] s. 151
[6] s. 158
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon