Alıntı #1, Sayfa 36:
Konducuları tek tek yanına katıp grev yerine götürdü. Bayılan işçilerle konuşmalarına önayak oldu. Bu sıralarda Çiçektepe’de Çöp Yolu’ndaki işçilerin sınıf olduğu, sendikanın fabrikaları işçilerin üzerine yaptıracağı duyuldu. İşçilerin dünyayı yerinden oynatacak güçlerinin bulunduğuna dair laflar yayıldı.
Açıklama
Bu alıntı, romanın fazlasıyla basit, kısa cümlelerden oluşan, çocuksu anlatı üslubuyla ele aldığı konular arasındaki “farklılığa” iyi bir örnektir. Latife Tekin, burada oldukça karmaşık kavramlardan; sendikalardan, işçi sınıfından, “işçilerin dünyayı yerinden oynatması” ile komünist bir devrim ihtimalinden bahseder – ancak anlatının tonu, romanın genel tonundan hiç farklı değildir.
Konducuları tek tek yanına katıp grev yerine götürdü. Bayılan işçilerle konuşmalarına önayak oldu. Bu sıralarda Çiçektepe’de Çöp Yolu’ndaki işçilerin sınıf olduğu, sendikanın fabrikaları işçilerin üzerine yaptıracağı duyuldu. İşçilerin dünyayı yerinden oynatacak güçlerinin bulunduğuna dair laflar yayıldı.
Açıklama
Bu alıntı, romanın fazlasıyla basit, kısa cümlelerden oluşan, çocuksu anlatı üslubuyla ele aldığı konular arasındaki “farklılığa” iyi bir örnektir. Latife Tekin, burada oldukça karmaşık kavramlardan; sendikalardan, işçi sınıfından, “işçilerin dünyayı yerinden oynatması” ile komünist bir devrim ihtimalinden bahseder – ancak anlatının tonu, romanın genel tonundan hiç farklı değildir.
Alıntı #2, Sayfa 52:
Çiçektepe’nin kıymet bilir insanı
Sana, Naylon Mustafa’dan muhtar olur mu? İnsanların anasıyla babası Adem’le Havva, köpeklerin anasıyla babası kim acaba?” diye laf konuşan adamdan muhtar olur mu?
Sana, ilaç fabrikası inşaatında bekçi duran adamdan muhtar olur mu?
Açıklama
Çiçektepe’nin muhtarlık seçimleri için bölgedeki bürokratlarla işbirliği yapan, insanlara yerine getiremeyeceği zenginlik vaatlerinde bulunan Çöp Bakkal, seçim stratejisini “kendisini seçtirmek”ten çok “rakiplerini seçtirmemek” olarak belirler - ve seçimi kazanır.
Çiçektepe’nin kıymet bilir insanı
Sana, Naylon Mustafa’dan muhtar olur mu? İnsanların anasıyla babası Adem’le Havva, köpeklerin anasıyla babası kim acaba?” diye laf konuşan adamdan muhtar olur mu?
Sana, ilaç fabrikası inşaatında bekçi duran adamdan muhtar olur mu?
Açıklama
Çiçektepe’nin muhtarlık seçimleri için bölgedeki bürokratlarla işbirliği yapan, insanlara yerine getiremeyeceği zenginlik vaatlerinde bulunan Çöp Bakkal, seçim stratejisini “kendisini seçtirmek”ten çok “rakiplerini seçtirmemek” olarak belirler - ve seçimi kazanır.
Alıntı #3, Sayfa 66:
Buzdolabı gazından boğulan kondulara süt dağıtacağını açıkladı. Konducuların ağzına süt akıtıp yoğurt çaldı. Ardından fabrikasının yanı başına konducular için cami kurdu. Konducuların kabaran öfkeleri, Bay İzak’ın bir yıl boyunca her gün kondularına dağıttığı birer kilo sütün kabaran köpükleri gibi söndü.
Açıklama
Çiçektepe halkı, roman boyunca pek çok noktada şahsi çıkarları için kendilerini sömüren insanlara ufak “hediyeler” karşısında boyun eğer.
Bu göz boyama çabalarına ideal bir örnek, işlettiği buzdolabı fabrikası verdiği zararı etkilenen herkese süt dağıtarak telafi edeceğini söyleyen Bay İzak’tır.
Buzdolabı gazından boğulan kondulara süt dağıtacağını açıkladı. Konducuların ağzına süt akıtıp yoğurt çaldı. Ardından fabrikasının yanı başına konducular için cami kurdu. Konducuların kabaran öfkeleri, Bay İzak’ın bir yıl boyunca her gün kondularına dağıttığı birer kilo sütün kabaran köpükleri gibi söndü.
Açıklama
Çiçektepe halkı, roman boyunca pek çok noktada şahsi çıkarları için kendilerini sömüren insanlara ufak “hediyeler” karşısında boyun eğer.
Bu göz boyama çabalarına ideal bir örnek, işlettiği buzdolabı fabrikası verdiği zararı etkilenen herkese süt dağıtarak telafi edeceğini söyleyen Bay İzak’tır.
Alıntı #4, Sayfa 93:
Ay hışır hışır döndü. Fabrikalar ışıdı. Fabrikalarda işçiler uçaktan daha hızlı çalıştı. Ay çekildi güneş çıktı. Çöp bayırlarının göğüne buzdolabı fabrikasında çalışan demircilerin çığlıkları vurdu.
Açıklama
Bu kısa alıntı, Latife Tekin’in romanda kullandığı anlatı üslubunu net bir şekilde görmeye olanak sağlar.
Ay hışır hışır döndü. Fabrikalar ışıdı. Fabrikalarda işçiler uçaktan daha hızlı çalıştı. Ay çekildi güneş çıktı. Çöp bayırlarının göğüne buzdolabı fabrikasında çalışan demircilerin çığlıkları vurdu.
Açıklama
Bu kısa alıntı, Latife Tekin’in romanda kullandığı anlatı üslubunu net bir şekilde görmeye olanak sağlar.
Alıntı #5, Sayfa 128:
Mustafa Gülibik (…) Dedesinin seferberliğe nasıl gittiğini anlattı. Dedesinin ardından evlerindeki av köpeğinin bile savaşa gittiğini, yedi yıl ortalıkta görünmeyen köpeğin dedesiyle birlikte savaştan dönüp geldiğini açıkladı (…) Dilini ağzının içinde nasıl döndürdüyse “Çiçektepe’yi biz Atatürk’ten emane aldık,” diye bir lafı kaldırıp belediye binasına doğru fırlattı. (…) Söve saya Çiçektepe’ye çıkan konducular arasında Mustafa Gülibik’in konuşmasının yerinde olup olmadığı üzerine tartışma çıktı. (…) Mustafa Gülibik’in dövülmesiyle sonuçlanan bu tartışmalar sırasında yalnızca onun dedesinin köpeğinin değil, Çiçektepelilerin dedelerinin tümünün de köpeklerinin savaşa gitmiş olduğu açığa çıktı.
Açıklama
Mustafa Gülibik’in Çiçektepe’yi yıkılmaktan kurtarmak için yaptığı bu konuşma, içerdiği çeşitli toplumsal eleştirilerin yanı sıra, Latife Tekin’in anlatısının mizahi boyutunu da gösterir.
Mustafa Gülibik (…) Dedesinin seferberliğe nasıl gittiğini anlattı. Dedesinin ardından evlerindeki av köpeğinin bile savaşa gittiğini, yedi yıl ortalıkta görünmeyen köpeğin dedesiyle birlikte savaştan dönüp geldiğini açıkladı (…) Dilini ağzının içinde nasıl döndürdüyse “Çiçektepe’yi biz Atatürk’ten emane aldık,” diye bir lafı kaldırıp belediye binasına doğru fırlattı. (…) Söve saya Çiçektepe’ye çıkan konducular arasında Mustafa Gülibik’in konuşmasının yerinde olup olmadığı üzerine tartışma çıktı. (…) Mustafa Gülibik’in dövülmesiyle sonuçlanan bu tartışmalar sırasında yalnızca onun dedesinin köpeğinin değil, Çiçektepelilerin dedelerinin tümünün de köpeklerinin savaşa gitmiş olduğu açığa çıktı.
Açıklama
Mustafa Gülibik’in Çiçektepe’yi yıkılmaktan kurtarmak için yaptığı bu konuşma, içerdiği çeşitli toplumsal eleştirilerin yanı sıra, Latife Tekin’in anlatısının mizahi boyutunu da gösterir.
