Canistan Yusuf Atılgan

Alıntı #1, Sayfa 13: 
- Unuttun mu lan? O gün körpe sıpayı düzmeye gittiğimizde beni kapıda bırakıp girdin dama. Önce kim girsin diye sormaz mı insan bir kere? O zaman bildim birden senin ağa oğlu olduğunu, beni horladığını. Sıpa senin malındı elbet.

Açıklama
Romanın henüz başında yer alan bu alıntı, birkaç açıdan önem taşır.
 
İlk olarak, bu alıntı okuyucuyu Selim’in karakteri ile ilgili pek çok şey gösterir. Selim, bu kadar “küçük” görünen bir mesele için bile bütün hayatını, köyünü, arkadaşını arkada bırakabilecek kadar “gururlu” bir insandır. Arkadaşının bu noktada kendisine fikrini bile sormamasını, üstünlüğünü içten içe benimsemiş olması olarak yorumlayan Selim, elli birinci sayfada belirtildiği gibi, bunu “dostluklarına ihanet” olarak görür. 
 
Aynı zamanda, romanda anlatılan tüm olayların, yani Selim’in başından geçen her şeyin merkezindeki “sebep” de bu yaşanan olaydır.
 
Alıntının çarpıcı olduğu bir başka nokta da, Yusuf Atılgan’ın bir köy hayatını tüm gerçekliğiyle okuyucuya ulaştırma çabasıdır. Canistan, köy romanlarında zaman zaman görülebildiği gibi, buradaki her şeyi idealize eden, romantik bir yaklaşım sunan bir eser değildir – çocukların hayvanlara tecavüz etmesi gibi, “normal” karşılanmayacak olaylar da, eserin anlatısında karşımıza çıkar.
 
Alıntı #2, Sayfa 16: 
Anası, babası, ablası, elbet Ali’yi kayıracaklardı. Oysa o gün sıpa için dama yürüdüklerinde durum başkaydı, yalnız ikisiydiler. Sıpanın biraz gelişmesi için bir hafta beklemişlerdi. Kapıya yaklaştıklarında Selim onun “Önce kim girecek?” demesini beklemişti ama Ali kapıyı itip girmişti içeri. 

Açıklama
Selim’in Ali’ye alınma nedenini biraz daha detaylı olarak açıklayan bu alıntı, onun yaklaşımını biraz daha kişisel olarak değerlendirmeyi mümkün kılar.
 
Selim, aralarındaki sosyal farkın bilincindedir ve çevrelerindeki insanların bu farka göre hareket etmesini, ikisine başka şekillerde yaklaşmasını anlayabilir. Ancak dostu olarak gördüğü Ali’nin de, içten içe bu durumu benimsemiş olması, onun için affedilemeyecek bir suçtur. 
 
Alıntı #3, Sayfa 27: 
-Bunlar bahşişin olsun, al, dedi.
-İstemem beyim, hakkımı kahyadan alıyorum. 


Açıklama
Selim’in büyük emek vererek yaptığı işin karşılığında, bağın sahibinden bahşiş almayı reddetmesi, onun romanın başındaki karakteri ile ilgili önemli bir detay olarak okunabilir. Daha sonra bu bahşişi kızararak kabul eden Selim, utangaç, iyi niyetli bir karakter olarak resmedilir. Ancak hayatında yaşadıkları, onu romanın başında Ali’ye işkence yapan, acımasız kişiye dönüştürecektir.
 
Alıntı #4, Sayfa 50: 
Bundan sonra ne değişecekti acaba? Öğretmenin dediğine göre dört beş yılda bir mebuslar seçilip İstanbul’da toplanacaklar, halkın yararına kanunlar yapacaklarmış. Oysa Selim, Esma gibilerin yaşamında nasıl bir değişiklik olabilirdi? Belki üzümü daha pahalı satabilirlerdi (…) Ertesi gün ikinci üstü Mehmed Ağa’nın bağına gittiler. Onun yorumu şöyleydi: İstanbul’da, yukarıda büyükler, kodamanlar tepişecek herhalde; bizlerse gene çalışıp didinip sağ kalmaya uğraşacağız. 

Açıklama
Canistan, Yusuf Atılgan’ın tüm romanları gibi, “toplumsal” konulardan çok “bireysel” konularla, merkeze konulan karakterlerin iç dünyasıyla ilgili bir romandır.
 
Ancak bu, metinde yer yer toplumsal konulardan bahsedilmediği anlamına gelmez. Meşrutiyet’in ilanının, köyde yaşayanlar için ne gibi değişiklikler anlamına geleceği sorusu, romandaki karakterler tarafından bu şekilde değerlendirilir.
  
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon