Alıntı #1, Sayfa 33: Temizliğe düşkün hocalarımız için "utanç verici bir manzara"ydı bu. Batılı okul sıralarında görülmeyen bir manzara. Batılı öğrenciler kopya kelimesini duymamışlardı bile. Bu kelimeyi biz icat etmiştik. Fakat nedense icat ederken de İtalyancadan veya Fransızca'dan almıştık.
Açıklama Romandaki başlıca toplumsal eleştirilerden bir tanesi, Server'in içi boş bir Batı Hayranlığına karşı gösterdiği tepkidir. Bu alıntı, Server'in çevresindeki profesörlerin düşünceleri hakkında yaptığı komik yorumlara iyi bir örnek teşkil edebilir.
Alıntı #2, Sayfa 57: Nedense bu evegelirgelmezöpüşme (sic) faslını - içimden - pek sevmem. Batılı bir eğitimden geçmediğimden olacak. İlk okullarda, Okul - Aile Birliği gibi bir şeyler vardı benim çocukluğumda. Bana kalırsa bu birlikler iyi işeletilmiyordu. Evde Osmanlı, okulda Avrupalı. Sonra benim gibi samimiyetsiz insanlar yetişiyor. Allahtan benim çocuklarım bu ikilemi tanımadılar. (Gittim sözlüğe baktım: "İkilem" yerine "ikircil" kelimesini kullanmanın daha yerinde olacağını düşündüm. (...)
Açıklama Önemli karakterler bölümünde de okuyabileceğiniz gibi, romanın ana karakteri Server Gözbudak'ın tanımlayıcı özelliklerinden bir tanesi karakterin hayatındaki ikilemler - veya kendi tercih ettiği ifade ile "ikirciller" olur.
Alıntı #3, Sayfa 61: Eylemle bilim birbirine karışmağa başlamıştı. Ben bir bilim adamıydım; özellikle kişisel eylemlerimle toplumsal eylemleri ayırt etmem gerekiyordu.
Açıklama Romanın başında Dilaver Kalas Server Gözbudak'ın yazdıklarını "Eylembilim" ismiyle yayımlama tercihini, matematik profesörünün hayatının son günlerinde bu kelimeyle takıntılı hale gelmiş olması ile açıklar. Kişisel ve toplumsal eylemlere bilimsel bir şekilde yaklaşma anlamına geldiğini varsayabileceğimiz bu ifade, roman boyunca birkaç kez tekrarlanır, ancak roman tamamlanmamış olduğundan, bu ifadenin hayatının son döneminde Server için ne anlama geldiği kapsamlı bir şekilde değerlendirilmez.
Alıntı #4, Sayfa 73: Ayrıca ben bir insansever değildim. Hiç belli etmemekle birlikte, birçok insanı sevmiyordum - sevmemek ne demek, nefret ediyordum.
Açıklama Server, gençlik yıllarında bir grup "hümanist" ile buluştuğu bir dönemi hatırlarken, kendisinin onların bakış açısını paylaşmadığını "itiraf eder." Onun sevmediği insanlara, özellikle de üniversitedeki muhafazakar hocalara karşı tutumu, romanın ilk sayfalarında, ölüdrülen öğrencinin okula gömülmesi meselesi tartışılırken de net bir şekilde görülebilir. Bu alıntı, aynı zamanda Server'in karakteri hakkında okuyucuya doğrudan net bir bilgi de sunmuş olur.
Yazar : Oğuz Atay
Yayınevi : İletişim Yayınları
Yılı : 1998
Kullanılan Baskı : İletişim Yayınları, 6. Baskı, 2004
Sayfa Sayısı : 114