Hep O Şarkı Yakup Kadri Karaosmanoğlu

 
Özet
Detaylı Özet
Ana Hatlar
 

Osmanlı Devleti’nin önde gelen paşalarından Faik ve Hakkı Paşaların aileleri, Emirgan’daki yazlık yalılarında adeta tek bir aileymiş gibi iç içe yaşamaktadır. Henüz çocukluk yıllarında, Hakkı Paşa’nın oğlu Cemil ile Faik Paşa’nın - aynı zamanda romanın da anlatıcısı olan - kızı Münire arasında bir aşk başlar, ancak Faik Paşa yakın dostluklarına rağmen onların evlenmesine izin vermez.
 
Cemil’e büyük bir aşk ile bağlı olan Münire, zorla evlendirildiği Rüknettin Bey ile mutsuz bir hayat yaşamaya başlar. Şeyhülislam’ın oğlu Rüknettin Bey’in kendisini aldattığını anlaması, Münire için bir kaçış yolu olur ve evliliğinin son dönemlerinde mektuplaşmaya, buluşmaya başladığı Cemil Bey ile yeniden bir ilişki yaşamaya başlar.
 
İlikşiklerinin bu ikinci safhasında halası Şahende’nin yardımını gören Münire, onun Kanlıca’daki evinde sürekli Cemil ile buluşmaya başlar. Fakat bu mutluluk uzun sürmez. Münire’ye olan aşkından dolayı bir sultanla evlenmeyi reddeden Cemil, padişah emrine karşı geldiği için babası ile birlikte sürgüne gönderilir.
 
Cemil Bey’in yokluğunda yirmi beş sene boyunca mutsuz bir hayat yaşayan Münire, bu süre zarfında aile hayatının dağılmasına ve İstanbul’un değişmesine de tanıklık eder. 93 Harbi ile birlikte ailesi git gide yoksullaşır, annesi ve babası ölür, kendisi de halası Şahende ile rutin bir hayat yaşamaya başlar.
 
Bu inziva hayatı, Cemil Bey’in yıllar sonra İstanbul’a dönmesi ile sekteye uğrar. Ancak, aşkına kavuşamamış olmak, yıllarca yaşanılan sürgün hayatı ve istenmeden yapılan bir evlilik, Cemil Bey’i kendine güveni olmayan, yorgun, “acınası ve hazin” bir hale sokmuştur. Münire, bunca yıldır büyük bir aşkla sevdiği Cemil Bey’i tanıyamaz. Üstelik, onun bu halini görmesi, ömrünün geri kalanını bu aşkın temiz hatırasıyla yaşama ihtimalini de ortadan kaldırır.
 
Hayatını böylesi bir mutsuzluk ile geçiren, elli yaşına yaklaşan ve hayattan bir beklentisi kalmayan Münire, bu durumu gördükten sonra yaşadıklarını bir roman olarak yazmaya karar verir. Hep O Şarkı’nın metni de, Münire’nin yazdığı bu eser olarak sunulur.

Başlangıç
 
Yıllardır okuduğu eserler gibi bir roman yazmaya karar veren Münire, bu zorlu görevde çeşitli acemilikler yaparak Cemil Bey ile olan ilişkisini anlatmaya başlar. Çocukluklarından beri birlikte büyüyen ve birbirini seven ikili, körebe ve saklambaç oyunlarıyla başlayan aşklarını bir evliliğe dönüştürmek isterler.
 
Cemil Bey’in kardeşlerinden birinin sünnet düğünü sırasında, Münire’yi Cemil’e istemek için çeşitli “oyunlar” oynanır. Bunlardan bir tanesi, Cemil Bey’in güzel sesiyle Münire için bir şarkı söylemesi olur. İşin sonunda Faik Paşa, kızını Cemil’e vermeyi kabul etmese de, bu şarkı Münire ve Cemil’in aşkının bir sembolü haline gelir.
 
İlk Gönül Acıları
 
Babasının, Cemil Bey’in kadınlarla olan tecrübeleri hakkında çıkan dedikodular nedeniyle evliliklerine izin vermemesi, Münire’yi büyük bir mutsuzluğa sürükler. Manevi bir karantina olarak tanımladığı bu dönemde tek tesellisi, komşu yalıdan Cemil’in sesini duymak olur.
 
Saadet Kırıntıları
 
Evliliklerine izin verilmemesine karşın birbirlerine bu kadar yakın olmaları, Cemil Bey ve Münire’nin aşklarını “alternatif” şekillerde yaşamalarına olanak sağlar. Geceleri camdan fısıldayarak konuşan iki aşık, birbirleriyle sürekli mektuplaşır, flört eder.
 
Münire, “kendisini Cemil Bey’e göstermek için” onun izleyebileceği yerlerden denize girer, eşzamanlı gezintilerle çeşitli mesire yerlerinde buluşmaya başlarlar. Bu, ideal bir ilişki olmasa da, genç aşıkları bir süre için mutlu etmeye yeter.
 
Kısmet Bu

Ancak bu “saadet kırıntıları” fazla uzun sürmez. Münire, babasının isteğiyle Şeyhülislam Naim Molla’nın oğlu Rüknettin Bey ile evlendirilir. Sevmediği “kocasıyla” korkunç bir ilk gece geçiren Münire, şımarık bir çocuktan farksız olan Rüknettin ile son derece mutsuz bir evlilik yaşamaya başlar.  
 
Zaman geçtikçe, buradaki mutsuz ve tatsız hayatına da giderek alışır, ancak  kaynanasının ve Rüknettin’in karakterleri, onu mutsuz etmeyi sürdürür.
 
Nafi Molla Konağı
 
Kocası ve kaynanasının yemek yiyip “şekerleme yapmaya” dayanan yaşantılarına karşın, Münire Cemil Bey’e olan aşkına ve okuduğu romanlara dayanarak ayakta durmaya çalışır.
 
Bu mutsuz hayattan kurtulmasına ise yaşadığı iki olay vesile olur. İlk olarak, geceleri kalkıp yemek yemeğe gittiğini sandığı Rüknettin’in aslında kadın hizmetçilerin kaldığı odaya gittiğini keşfeder.
 
Kocasını fazla sevmediği için, bu olayın şokunu hızlı anlatır. Ama hiç beklemediği bir yardım, kaynanasının eğlenmek için eve aldığı “mahalle kadınlarından” Fatma Hanım’dan gelir ve hayatının bir kez daha Cemil Bey’inkiyle kesişmesini sağlar.
 
Zeyrekli Fatma Hanım
 
Cemil Bey, tanıdığı ve güvendiği Fatma Hanım ile Münire’ye mektuplar gönderir ve onunla buluşmak istediğini söyler. Kısa bir suçluluk duygusunun ardından, yine Fatma Hanım’ın yardımlarıyla bu buluşmalar gerçekleşir ve çift bir kez daha görüşme fırsatı bulur.
 
Hava alma bahanesiyle dışarı çıktıkları bir gün, arabanın içinden Cemil Bey ile birkaç saniye bakışmak bile, Münire’nin kendisini yeniden doğmuş gibi hissetmesine yol açar.
 
Yeni Dünya
 
Bu kısa buluşmanın ardından, Fatma Hanım’ın yardımıyla sık sık bir araya gelmeye başlayan Cemil ve Münire, gerçek anlamda bir ilişki yaşamaya başlar.
 
Bu mutluluğun üzerine, bir de Rüknettin Bey’in hizmetçi kızı hamile bırakması eklenince, Münire Naim Molla Konağı’ndaki hayattan tamamen kurtulur. Kocası tarafından aldatılmış olduğu gerçeğini öğrenen anne ve babası, onu tekrar yanlarına alır ve ve Emirgan’daki yalı hayatı bir kez daha başlar.
 
Bir Dönüm Noktası
 
Ancak, dört yıllık evliliğin ardından, artık her iki karakter de bu küçük oyunlarla mutlu olamayacak kadar büyümüştür.
 
Babası hala Cemil ile bir ilişkiyi onaylamadığı için, Cemil ve Münire arasında tam anlamıyla bir ilişki yaşanamamaktadır. Bu noktada yardımlarına, Münire’nin halası Şahende yetişir. Kanlıca’daki evini bu genç çifte açan Şahende, hem Münire’nin hayatının en mutlu dönemlerinden birini geçirmesini sağlar, hem de yeğeniyle gerçek anlamda bir sırdaş haline gelir.
 
Sürekli Cemil Bey’le buluşan, denize açılan, düzenlenen müzik dinletilerini dinleyen Münire, bir süre için her şeyin iyi olacağına inanır, ancak hayat beklediği gibi ilerlemez.
 
Yirmi Beş Yıl Sonra
 
Mutlulukları, Cemil Bey’in padişah tarafından sürgüne gönderilmesi ile sona erer. Cemil, padişahın emrine rağmen kendisini beğenen sultanlardan biriyle evlenmeyi reddeder ve bunun sonucunda hem kendisi, hem de babası Hakkı Paşa Anadolu’ya sürülür.
 
Cemil Bey’siz geçen yirmi beş yıl, Münire’nin tanıdığı ve sevdiği hayatın da yavaş yavaş sona erdiği bir dönem olur. Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilip ölmesi ve 93 Harbi gibi devlet olayları, ailenin büyük bir maddi sıkıntıya girmesine neden olur. Bunun ardından, babası ve annesi birbiri ardına hayatını kaybeder. Emirgan’da, çocukluğunu Cemil Bey ile birlikte geçirdiği yalılar bir yangın nedeniyle yerle bir olur.
 
Münire, halasının ahbabı olan Eşref Paşalardan, Cemil’in Anadolu’da reji müdürlüğü yaptığını, babasını kaybettiğini ve evlenip çoluk – çocuğa karıştığını öğrenir. Bu süre içinde, sevdiği adama kavuşamayan Münire, kızı Hasibe’yi kaybeden halası Şahende ile birlikte, durağan ve rutin bir hayat yaşamaya başlamıştır.
 
Hep O Şarkı, Fakat
 
Bu sakin hayat tarzı, Eşref Paşalarda düzenlenen bir saz gecesi ile kesintiye uğrar. Halasının ve ev sahiplerinin tuhaf davranışları, Münire’yi şüphelendirir ve gecenin ilerleyen saatlerinde, Cemil’in kendisine söylediği şarkı söylenir. Münire, başta bu şarkıyı bir başkasının söylediğini düşünse de, daha sonra Cemil’in değişen sesini tanır ve baygınlık geçirir.
 
Bir süre sonra Şahende Hanım’ı evinde ziyaret eden Cemil, tamamen değişmiştir. Gençliğinde yakışıklı, kendine güvenen, herkesin ilgi odağı olan Cemil, artık yorgun, sakin, herkesin karşısında ezilen bir adam durumuna gelmiştir. Ziyaretleri sırasında da, Münire ile ilgilenmekten çok yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle Şahende’den ve Eşref Paşalardan yardım ister.
 
Tüm bu buluşmalar içinde, kendisine yalnızca bir kez kişisel ve önemli bir şey söyleyecekmiş gibi olan Cemil Bey’in bu hazin ve acınası hali, Münire’yi de büyük bir mutsuzluğa sürükler. En azından sevdiği adamın hatırası ve hayaliyle yaşamayı isteyen Münire, Cemil Bey’in bu halini gördükten sonra bunu da yapamayacağını anlar.
 
Roman, Cemil Bey’in maddi durumunun biraz düzelmeye başlaması ve Münire’nin hayattan hiçbir beklentisi kalmamış haliyle sona erer.

 
Başlangıç
 
Roman yazmak – Zorlukları – Cemil Bey – Aynı erkeğin aşkıyla otuz beş yıl – Hakkı Paşa’nın oğlu – Çocukluk – Cemil Bey ile evlilik konusu – Çocukluk: Körebe oyunu – Sünnet Düğünü – Cemil Bey ve Münire: pencereler – Cemil Bey’in şarkısı – “Resmi isteme”
 
İlk Gönül Acıları
 
Münire’nin babası kızını vermiyor: “Manevi karantina” – Cemil’in sesi – Şahende Hala
 
Saadet Kırıntıları
 
Cemil Bey ile iletişim çabaları: Mektuplar, denize girme, mesire yerleri
 
Kısmet Bu
 
Kış, konağa taşınma – Münire’nin mutsuzluğu – Rüknettin Bey ile evlilik – Nafi Molla Konağı – Kaynanası – Rüknettin Bey – Rüknettin ile ilk gece – Alışma – Cemil Bey’e aşk – “İki Münire”
 
Nafi Molla Konağı
 
Kaynana ve Rüknettin’in yemekleri – “şekerlemeleri” – Romanlar – Rüknettin’in okuma çabası – Rüknettin’in gece gezintileri – Kaynanasını eğlendiren kadınlar: 1 – Bohçacılar, 2 – Mahalle kadınları
 
Zeyrekli Fatma Hanım
 
Zeyrekli Fatma Hanım – Cemil’in mektubu – Cevap – Suçluluk duygusu – Cemil’in buluşma isteği – Fatma Hanım’ın yardımları – Cemil Bey ile kısa bakışma – Yeniden doğma hissi
 
Yeni Dünya
 
Cemil Bey ile buluşmalar – Cemil Bey ve Münire’nin yakınlığı – Yazın Emirgan’a dönme fırsatı – Habeş Kızı’nın Rüknettin’ten hamile kalması – Haberi paylaşma – Ailenin kıyamet tepkisi – Yazı birlikte geçirme kararı
 
Bir Dönüm Noktası

Emirgan’da yaşama – Cemil Bey ile eskisi gibi olmak: “Yetmiyor” – Halasının evi – Şahende Hanım’ın anlayışı – Halasının evinde Cemil Bey ile buluşmalar – Şahende Hala ile sırdaşlık – Halanın evinde geceler – Müzik dinletileri – Mısırlı Prenses
 
Yirmi Beş Yıl Sonra
 
Kanlıca gecelerinden sonra yaşananlar: ailenin sitemleri, Hakkı Paşa ve Cemil Bey’in sürgünü – Hasibe’nin ölümü – Şahende ve Münire’nin çöküşü –Fer’iye Vakası – Babanın çöküşü ve ölümü – Hakkı Paşa’nın ölümü – Eşref Paşalar, Cemil’in reji müdürlüğü ve evlilik haberi – 93 Harbi – Yoklul – İstanbul’daki değişim –Annenin ölümü – Halayla yaşama – Yalıların yanması – Ziyaret
 
Hep O Şarkı, Fakat
 
Şahende’nin sırrı: Bektaşilik – Münire’nin Bektaşilik ile ilgili fikirleri – Eşref Paşalarda saz – Halanın tuhaflığı – Şarkı – Cemil Bey – Ziyareti – Münire’nin yorumları: “Acınası – Hazin” – Cemil Bey’in maddi sıkıntıları - Eşref Paşa’dan yardım isteği – Münire’nin hayal kırıklığı – Şahende Hala ve Eşref Paşaların yardımları – Cemil Bey’in oğlu

 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon