Karartma Geceleri Rıfat Ilgaz

Mustafa Ural
Ayten

Karartma Geceleri’nin romanının ana karakteri Mustafa Ural’dır. Özellikle romanın başından sonuna kadar “kaçak” bir hayat sürdüğü için, Mustafa başka insanlarla uzun süre bir arada yaşayamaz ve tek bir noktada fazla uzun süre kalamaz. Bu da, anlatının odak noktasını oluşturan Mustafa ile aynı düzeyde ele alınan başka hiçbir karakter olmadığı anlamına gelir.
 
Mesleği öğretmenlik olan Mustafa, yazdığı toplumcu şiirler nedeniyle solculukla suçlanır. Ancak roman boyunca, Rıfat Ilgaz ana karakterinin asıl meselesinin siyasi bir kavga olmadığı gerçeğini vurgulamaya çalışır. Romanın başlarında, 30. ve 44. sayfalarda, Mustafa Ural “ezilen halktan yana olduğunu, kendi çektiği sıkıntılarla halkın çektiği sıkıntıların uyuştuğunu ve bunları dile getirdiğini, kendi bunalımlarını, toplumun sıkıntılarını yazdığını” ifade eder. Bu “düşünce kırıntıları solcu olması için yetecekse kendisini temize çıkarmaya çalışmayacağını” söylese de, bilinçli olarak solcu olduğunu ifade etmez.
 
Mustafa Ural’ın roman boyunca idealist bir tavır sergilediği de söylenebilir. Şiirlerinin başına açtıklarına rağmen şiir yazmaktan vazgeçmeyen, ailesini, arkadaşlarını düşünmesini tavsiye eden arkadaşlarına katılmayan Mustafa Ural, kendisini gururla bir “şair” olarak tanıtır.
 
Arkadaşı Hüsnü, bu duruma, “Bir şair ha! Yalnız bir şair misin sen? Bir öğretmen… Sonra bir baba… Bir koca… Bir… En önemli yanı bir hasta…” cümleleriyle itiraz edince, arkadaşını “En önemli yanı bir şair!” diyerek düzeltmekten geri kalmaz. Şairliği, babalıktan bile öne koyması, bu konuyu ne kadar ciddiye aldığını da gösterir niteliktedir.
 
Roman neredeyse başından sonuna kadar Mustafa Ural’ın karakteri ile alakalı olduğu ve Rıfat Ilgaz tüm romanını akıcı ve rahatlıkla anlaşılır bir dille yazdığı için, Mustafa Ural’ın karakterini detaylı bir şekilde incelemenin fazla anlamlı olduğunu söylemek mümkün değildir.
 
Ancak, enteresan bir bilgi olarak, Mustafa Ural’ın pek çok açıdan Rıfat Ilgaz’ın kendisini hatırlattığı söylenebilir. İki karakter arasındaki benzerlikler, romanda yaşanan olaylar ile Rıfat Ilgaz’ın hayatı karşılaştırıldığında daha iyi anlaşılabilir.

 
Tıpkı Mustafa Ural gibi, Rıfat Ilgaz’ın da ilk mesleği Türkçe Öğretmenliği olur. Yine ana karakteri gibi, Rıfat Ilgaz da edebiyata şiirler yazarak ve bunları çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlayarak başlar. Yine ana karakteri Mustafa Ural gibi, Rıfat Ilgaz da verem hastalığından mustariptir.
 
Tıpkı Ünal gibi, önce Karagümrük Ortaokulunda, daha sonra da Nişantaşı Ortaokulu’nda öğretmenlik yaparken 1944 yılında “Sınıf” adlı şiir kitabı sıkıyönetim kararıyla toplattırılır ve Ilgaz ceza alır. Kendi ifadesiyle, “yetmiş beş gün polisle köşe kapmaca oynadıktan” sonra 24 Mayıs’ta Birinci Şube’ye gidip teslim olur.1 Bunlar, gününe kadar romanda anlatılan olaylarla birebir aynıdır.
 
Bu bariz benzerliklerin dışında, Mustafa Ural’ın eşinin başka bir şehirden bir tanıdığı yardımıyla İstanbul’a atanmasını sağlaması, eşinin yardımıyla aylığını alması, Yürüyüş dergisinin çıkarılmasında rol oynaması ve Ömer Faruk Toprak gibi gerçek kişilerle olan ilişkilerin anlatılması da, romandaki Mustafa Ural’ın büyük ölçüde Rıfat Ilgaz’ın kurmaca bir hali olarak değerlendirilebilmesini sağlar. 

 
 
Dipnotlar

1http://goo.gl/8PDStR

Görselde de belirtildiği gibi, Karartma Geceleri büyük ölçüde Mustafa Ural’a yoğunlaşan bir roman olsa da, eserde belli ölçüde dikkat çeken Ayten de ilginç bir karakter olarak görülebilir.
 
Mustafa Ural ile eşinin oturduğu evin sahibi Halit Bey’in kızı olan Ayten, emekli subay olan babasının aksine roman boyunca Mustafa’ya her koşulda yardım etmeye çalışır.
 
Babasının var olan düzene bağlılığına ve bu düzen dışında devam eden her şeye karşı olmasına rağmen, Ayten Mustafa Ural’ın romanın başında tutuklanmamasını sağlayan tek şey olur. Mustafa Ural’ın eve döndüğü bir gün babası onu polise ihbar edince, Mustafa’yı kurtaran yine Ayten olur.
 
Ayten ile Mustafa’nın, bu ani ve kısa yardımlaşmalar dışında tek ilişkisi, bir çaycıda oturup sohbet ettikleri gün olur. Ayten’in yazdığı hikayeyi okuyan ve fazlasıyla beğenen Mustafa, 24 Mayıs Pazartesi günü onunla buluşmaya giderken Memur Basri tarafından yakalanır ve Ayten’in hikayesinin polisin eline geçmemesi için Basri’yi kandırarak kağıtları yırtmayı başarır.
 
Ayten, ne bağımsız bir karakter, ne de Mustafa Ural’ın düşüncelerindeki bir figür olarak fazla detaylandırılır. Fakat ana karakterin onunla ilgili düşündüklerinden, Ayten’in Mustafa Ural’ın geleceğe iyimserlikle bakmasına yol açan, ideal bir genç olduğu düşüncesi çıkarılabilir. 

 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon