Alıntı #1, Sayfa 4: Çağ belliydi, kendisi gibi düşünenleri, batı sınırının ötesinde rahatça kurşuna dizebiliyorlardı. Bu pirelerle, özgürlüğünün içine tükürülmek, bir bakıma cezaların en hafifi sayılmalıydı. Sınırların ötesinde kalan uygar bir dünya, şimdi, aydınların boğazlandığı bir tutsaklar ülkesiydi. Bu topraklar üstünde kelepçe vardı, pranga vardı, türlü işkenceler de vardı, ama henüz ölüm kampları, fırınlar, kurşuna dizilmeler yoktu.
Açıklama Romanın henüz ilk sayfalarında sunulan bu bölüm, eserin geri kalanındaki tonu belirleyen bir giriş olarak okunabilir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Avrupa’da baş gösteren faşizmin etkilerini tartışan bu alıntı, Mustafa Ural’ın hapse atılmasının arkasındaki sebeplerin politik olduğunu, ancak Mustafa’nın (ve yazar Rıfat Ilgaz’ın) bu ülke için hala umutlu olduğunu vurgulayan bir alıntıdır.
Alıntı #2, Sayfa 25: “Bir şair ha! Yalnız bir şair misin sen? Bir öğretmen… Sonra bir baba… Bir koca… Bir… En önemli yanı bir hasta…”
“En önemli yanı bir şair!”
Açıklama Mustafa Ural ile tarih öğretmeni arkadaşı Hüsnü arasında geçen bu diyalog, romanın iki önemli noktasını göz önüne koyar.
Bunlardan ilki, Mustafa Ural’ın idealist tavrıdır. Arkadaşının hayatındaki önemli şeyleri hatırlatması bile, Mustafa Ural’ı gerçekten umursadığı konularla ilgili bir şeyler yapmaktan alıkoyamaz. Öyle ki, oğlu hatırlatıldığında bile şairliğini babalığından ön planda görür.
İkincisi ise, çeşitli bahanelerle kendisinin toplumsal konulardan uzak durmasını isteyen ve bunu yapmayı reddettiğinde kendisine sırt çeviren arkadaşlarıdır. Hüsnü, bu “dostane” uyarıyı yaptıktan sonra Mustafa’nın inatçılığına fazla dayanamaz ve ikili tatsız bir şekilde ayrılır. Bunun nasıl eleştirel bir tavır olarak okunabileceğini, Analiz bölümümüzden okuyabilirsiniz.
Alıntı #3, Sayfa 120: Onlar ancak “öz”e önem veren şairlerden sayarlardı, aylak sınıfın eleştirmeleri. Şu içinde bulundukları darboğazda önemli olanın, biçim değil, söylenecek söz olduğunu onlar da bilmez değildi. (…) Ortaya konulan ürün, yazılıştan ötürü değil, yazılandan ötürü değerli olmalıydı.
Açıklama Rıfat Ilgaz’ın, Mustafa Ural’ın düşünceleri ile kendi sanat anlayışını net bir şekilde ortaya koyduğu bu bölüm, yazarın eserleri ile ilgili fikirlerini ve eleştirmenlere verdiği cevapları açıkça yansıtır.
Bu alıntının bir başka özelliği de, yazarın ve eserin dahil olduğu sanat anlayışının, eser içinde bu kadar açık bir şekilde tartışılmasıdır. Böyle cümlelerin varlığı, yazarın üslubu ve eserin yapmaya çalıştıkları hakkında bizlere net bilgiler de verir.
Alıntı #4, Sayfa 228: Bir yanda hakaret edeni tutan ırkçılar, Turancılar, Alman faşizminin hayranları, öbür yanda özgürlüğü, toplumcu ilkeleri, ilericiliği, devrimciliği tutanlar (...)
Açıklama Kendisi de solcu bir yazar olan Rıfat Ilgaz’ın, bu romandaki temel amacı İkinci Dünya Savaşı yıllarında solcu aydınların yaşadığı sıkıntıları anlatmak, bu dönemde yaşanan siyasi görüş farklılıklarının ne gibi sonuçlara sebep olduğunu göstermektir. Ancak yazar, romanın hiçbir noktasında bir tarafsızlık iddiasında olmaz. Yine yazarın kendisi gibi solcu olan ana karakter Mustafa Ural, dönemin düşüncelerini bu taraflı ifadelerle ikiye ayırır.
Yazar : Rıfat Ilgaz
Yayınevi : Zafer Matbaası
Yılı : 1974
Kullanılan Baskı : İş Bankası Kültür Yayınları, 2. Baskı, 2011
Sayfa Sayısı : 269