Kayıp Aranıyor Sait Faik Abasıyanık

Zaman ve Mekan
Kurgu, Dil ve Anlatı Üslubu
Temalar



Nevin'in babası Vildan Bey, konsolosluktan emekli olduktan sonra Beykoz civarında bir köye yerleşir. 

Kayıp Aranıyor, 1940’lı yılların sonunda Ankara’da ve İstanbul’a yakın bir köyde geçer.
 
Metin daha çok Nevin’e ve Nevin’in yaşadığı kişisel olaylara yoğunlaştığı için, bu tarihin roman üzerinde oynadığı rol kısıtlıdır. Sait Faik yaşanan güncel olaylardan, bu olayların karakterler üzerindeki etkilerinden bahsetmez. Ana karakterlerden Nevin ve Özdemir gazetecilik yapsa ve gazeteciliğin doğası hakkında uzun bir sohbet yaşansa da, hangi haberleri konu aldıkları, ne gibi gelişmeler yaşandığı anlatılmaz.

Buna karşın, dönemin atmosferi ve toplumu zaman zaman ön plana çıkarılır. Nevin’in bir tiyatro grubu kurmaya çalışırken yaşadıkları veya insanların kendisini anlamakla vakit kaybetmek istemediklerini düşünürken okuyucuya aktardıkları, dönemin Türkiye’si ile ilgili ciddi eleştiriler içerir. Nevin’e göre, İstanbul’da insanların birbirleriyle oturup gerçek anlamda konuşabileceği, önemli konuları tartışabileceği bir mecra bulunmamaktadır: “Ne böyle bir gazete, ne böyle bir haftalık, ne de kadınların ve erkeklerin insanca buluşabileceği bir kahve vardı. Böyle bir yer kokusunu aldılar mı züppeler, kıskançlar, sözde sanatçılar üşüşüveriyordu”1
 
Romandaki mekanlar da, benzer bir amaca hizmet eder. Nevin’in babasının yaşadığı köy, hikayenin gidişatında çok fazla yer tutmaz, romanın en önemli unsurlarından birinin bu köy olduğu söylenemez. Fakat yine de, Nevin’in yaşam tarzına karşı yapılan yorumlar, kendisi hakkında ortaya atılan dedikodular ve babasının onu yetiştirme tarzı ile ilgili konuşmalar, Sait Faik’in getirdiği toplumsal eleştiriler arasında sıralanabilir.
 
Bu açıdan düşünüldüğünde, romandaki mekan ve zamanın dolaylı olarak yarattığı atmosfer, Nevin’in kendi kimliğini belirleyerek, kendi istediği gibi yaşamasına engel olan temel unsur olarak görülebilir. Evet, Saik Faik bunları detaylı olarak, uzun uzun anlatmamakta ve bunun yerine Nevin’in iç dünyasındaki sıkıntılara yoğunlaşmayı tercih etmektedir; fakat bu sıkıntıların pek çoğunun kökeni de dış dünyadan gelir.
 
Roman kurgusu açısından Kayıp Aranıyor’un değişik bir anlatı üslubu olduğu söylenebilir. Yaşanan olaylar Nevin’in gözünden anlatılır, fakat Sait Faik sadece “olayları” aktarmakla yetinmez; bunlar, Nevin’in verdiği tepkilerle, yaşananların ona çağrıştırdıklarıyla, ona hatırlattıklarıyla birlikte sunulur. Bu açıdan, yazarın “olay odaklı” bir anlatım ile “bilinç akışı” tekniğini bir arada kullandığı söylenebilir.
 
Anlatı ile ilgili enteresan noktalardan bir tanesi de, romandaki olayların okuyucuya kronolojik olarak sunulmamasıdır. Roman başladığında Nevin Özdemir’den boşanmış, Cemal ile ilişkisi başlamış durumdadır. Sait Faik, hikayenin geri kalanını okuyucuya anılar, hatıralar ve çağrışımlar olarak aktarır. Üstelik bunlar da tek bölüm halinde sunulmaz, yani Nevin Cemal ile otururken bir anda Özdemir ile nasıl boşandığını baştan sona anlatmaz. Bunun yerine hikayenin çeşitli noktaları, farklı zamanlarda detaylandırılarak, boşluklar doldurularak anlatılır.
 
Örneğin, otobüsteki biletçinin Nevin’in elini öpmesi romanın başında anlatılır. Özdemir’in Nevin’i aldattığını bundan sonra öğreniriz. Fakat Özdemir’in bunu yapmaktaki gerekçesinin, Nevin ile biletçi genç arasında yaşanan yakınlaşmadan haberdar olması şeklinde açıklanması, romanın en sonunda gerçekleşir.
 
Bu kurgu sayesinde, Sait Faik Nevin’in iç dünyasını, yaşanan olaylarla birlikte değerlendirme imkanı bulmuş olur. Kayıp Aranıyor, yalnızca olay odaklı, yaşananların “kuru kuruya” anlatıldığı bir eser değildir. Ana karakterin bu durumlara karşı verdiği tepkiler, yaşananların ona hatırlattığı ve çağrıştırdığı anılar vardır – bu durum Nevin’i daha derin, daha karmaşık, daha “gerçek” bir karakter haline getirir.
 
Aynı zamanda, romandaki olayların yavaş yavaş anlatılması, her şeyin bir anda okuyucuya sunulmaması, hikayeyi daha ilgi çekici hale getirir. Bu sayede romanı okumak da kolaylaşır.
 
Bu karışık roman kurgusuna rağmen, Sait Faik’in anlatımının kolaylıkla takip edilebilecek bir niteliği vardır. Yazar, roman boyunca basit bir dil kullanır. Anlatımın tarzı belli noktalarda (örneğin Supervielle’in hikayesini aktarırken veya haftanın günlerine karşı bir söylev yazarken2 değişiklik gösterebilir, ama romanın genelini takip etmek çok zorlayıcı değildir.
 

1 s. 70
2 s. 66 – 68
Sait Faik’in Kayıp Aranıyor’daki temel meselesinin, “birey”i toplum ve toplumun beklentileriyle karşı karşıya getirmek olduğu söylenebilir. Hayatı boyunca kendisinden beklenildiği şekilde hareket eden Nevin, özellikle Özdemir’den ayrıldıktan sonra bu beklentilerin aksi yönünde hareket etmeye, çevresindekilerin kendisi hakkında düşündüklerini önemsememeye başlar. Bunu, büyürken alışık olduğu Avrupai tarzın çok dışında, tutucu bir köy ortamında bile sergilemekten çekinmese de, bu dönemde de Cemal ile ilişkisinde sonuç olarak birisine bağlı olduğunu ve bunun da kendisini mutlu etmeyeceğini anlar.  

Böyle bir konunun, bir kadın karakter üzerinden işlenmesi de kayda değerdir ve romanı feminist bir bakış açısından incelemeyi mümkün kılar. Sait Faik, Nevin’in hayatı boyunca “konsolosun kızı” veya “gazetecinin karısı” olarak tanımlandığını söylerken, toplumun kadınlara yaklaşımıyla ilgili bir eleştiri de yapmaktadır. Nevin’in özellikle de bir erkeğe göre tanımlanmaya karşı çıkarak yeni bir hayata başlaması, kendi kendine yeten, tamamen bağımsız bir kadın olmak için atılan bir adım, feminist bir başkaldırı olarak görülebilir.
 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon