Nur Baba Yakup Kadri Karaosmanoğlu


Yakup Kadri’nin çoğu romanı, yazıldığı dönemin büyük toplumsal konularını ele alan; “Doğu – Batı”, “Yanlış Batılılaşma”, Anadolu’nun durumu, Cumhuriyetin sıkıntıları gibi geniş çaplı meselelerle ilgilenen eserlerdir. Bu doğrultuda, yazarın bir Bektaşi dergahı etrafında şekillenen ve toplumsal eleştirilerini bu konuyla sınırlayan bir eser yazmış olması, onun genel yazarlık eğiliminden bir ölçüde ayrılır.
 
Romanda anlatılan konuyu daha iyi değerlendirebilmek için, Bektaşiliğin ne olduğu, Yakup Kadri’nin bu kavramı neden bir eserinde konu almış olabileceği ve eserin yarattığı etkiler hakkında kısa bir açıklama faydalı olabilir. Bu alt başlıkların hepsi birbirleriyle alakalı olduğu için bunları farklı sekmeler üzerinden değil, tek bir metin üzerinden sunuyoruz.

Bektaşilik

 
Romanın temel meselesi bir Bektaşi dergahı etrafında geliştiği için, bu kavramın ne anlama geldiğini anlamak, romanı anlamak için önemli olabilir.
 
Bektaşiliğin roman açısından önemi, eserin sunuluş şeklinden rahatlıkla anlaşılabilir. Nur Baba, Yakup Kadri’nin kaleme aldığı iki “izah” ile açılır. Kitap yazıldığı dönemde Bektaşiliği “kötü gösterdiği” için şiddetle eleştirilmiş, Yakup Kadri de bu eleştirilere cevap olarak iki açıklama yazmıştır.
 
Bu açıklamaları baştan sona özetlemeden, Yakup Kadri’nin temel fikri rahatlıkla açıklanabilir:  Romandaki asıl mesele ve asıl eleştirilmeye çalışılan “Bektaşilik” değil, “Bektaşilik” adı altında faaliyet gösteren bazı dergahlardaki yozlaşmadır.
 
Bektaşilik, ismini 13. Yüzyılda yaşayan bir din adamı olan Hacı Bektaş-ı Veli’den alır. Ancak bu düşünce sisteminin gerçek anlamda bir tarikata dönüşmesi, genellikle 15. Yüzyıl ve Balım Sultan’a atfedilir. Özellikle Anadolu’da yaygınlaşan, hatta Yeniçeri Ocağı’nın “resmi” dini inanışı haline gelen Bektaşilik, Osmanlı’nın kuruluş ve genişleme döneminde önemli rol oynar.
Yeniçeri Ocağı'nı kaldıran padişah, II. Mahmud
 
II. Mahmut döneminde Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması, Bektaşilik hakkında kötü bir izlenim oluşmasına sebep olur. Yakup Kadri’nin romandaki ilk izahında da belirttiği gibi, Yeniçeriler Osmanlı’ya zarar veren bir unsur olarak gösterilmeye başlandığında, onlara yakınlığı ile tanınan Bektaşiler de bu durumdan nasibini alır.1
 
Bektaşilik ile ilgili bu olumsuz izlenimler, Osmanlı Devleti’nin son ve Cumhuriyetin ilk yıllarında tarikat ve dergahların resmi olarak kapatılması ile resmi bir “yok edilme” çabasına kadar varır. Ancak yüzyıllardır devam eden ve çok sayıda takipçisi olan Bektaşi dergahları, gizli ve yarı gizli şekilde günümüze kadar devam eder.
 
Bektaşilerin tam olarak neye inandığı sorusuna cevap vermek, iki açıdan riskli bir durumdur. İnanca dayalı bu kapsamlı konunun gerçek anlamda değerlendirilebilmesi için bu yazının kapsam ve boyutunun çok dışına çıkılması gerekeceğinden, Bektaşiliği burada tam anlamıyla tartışmamız mümkün olmayacaktır. Belki daha da önemlisi, yüzyıllar boyunca, Anadolu’nun ve Osmanlı topraklarının farklı bölgelerinde, farklı dergahlar ve farklı dini liderler etrafında gelişen Bektaşiliğin, tek bir inanç sistemi olarak açıklanmasının mümkün olmamasıdır. Bir başka deyişle, Nur Baba romanından da bir ölçüde anlaşılacağı gibi, kendisini Bektaşi olarak tanımlayan herkesin, tamamen aynı şeylere inanıyor olması gibi bir durum yoktur.
 
Bununla birlikte, Bektaşi ismini kullanan toplulukların genel yapıları ile ilgili bazı temel bilgiler verilebilir. Bektaşiler, dergah veya tekke adı verilen, çoğu zaman fazla büyük olmayan ibadet mekanlarında, dini bir lider etrafında bir araya gelir. “Baba” olarak tanınan bu kişi, dergahın en etkili ismi olarak, düzenlenen ayinleri yönetir. Alevilik ile pek çok ortak nokta taşıyan Bektaşi inançları, Hz. Ali’ye gösterilen saygı ve On İki İmam kavramı gibi değerleri bu mezhep ile paylaşır.
 
Bektaşiliğin Nur Baba romanında da görülen önemli bir boyutu, Ayin-i Cem veya Cem Ayini olarak adlandırılan toplu bir ibadet biçimdir. Dergahın “baba”sının onayıyla tarikata katılmış (“nasip almış”) olanların katıldığı bu ayin, toplu şekilde yemek yenilen, dini ilahiler veya şiirler okunan, saz çalınan, belirlenmiş gelenekler etrafında şekillenen bir tören olarak ilerler.

Nur Baba romanında bu ayinin en önemli boyutlarından bir tanesi “dem almak” kavramı ile ifade edilen, belli kurallara göre içki içilen süreç olarak gösterilir. Yakup Kadri, Bektaşiliği ve ibareti yalnızca bir araya gelip içki içmek olarak değerlendiren karakterlere karşı eleştirel bir bakış açısına sahip olsa da, Cem Ayini sırasında içki içmenin günümüzde bile çok tartışılan bir durum olduğunu belirtmek faydalı olabilir.
 

Yakup Kadri ve Bektaşilik

 
Nur Baba etrafındaki Bektaşi dergahını eleştiren Yakup Kadri’nin bu romanı, yayımlandığı yıllarda toplum içinde de şiddetli tartışmalara yol açar. Yazarın amacının gerçek anlamda Bektaşiliğe karşı çıkmak olup olmadığı meselesi, uzun süre boyunca tartışılan bir konu haline gelir.
 
Örneğin, dönemin önemli yazarlarından biri olan Ahmet Haşim, Yakup Kadri’yi savunarak bu eserin asıl amacının Bektaşiliği eleştirmek olmadığını, Falih Rıfkı Atay ise, bu dönemde yaşayan Bektaşilerin bile bu isim altında yapılan pek çok şeye karşı çıkacaklarını ifade eder.2
 
 Bu tartışmalar, Yakup Kadri’nin romanına eklediği “izah”ların da temel sebebidir.
 
“Birinci İzah” başlıklı yazıyı yalnızca romanın Bektaşilik ile ilgisine ayıran Yakup Kadri, “İkinci İzah”da romanını “bir roman” olarak değerlendiren Halide Edip dışında kimsenin istediği şekilde yorumlamadığını, özellikle de romanı hala Bektaşilik etrafında ele alanlara asla iletişim kuramayacağını anlamış olduğunu ifade eder. (s. 17 – 19)
 
Yakup Kadri, Bektaşilik ile ilgili bir roman yazmasını, “Birinci İzah”ta, şu şekilde açıklar:
 
“Ananeden yetişmiş hakiki ve samimi Bektaşiler, Bektaşi dergahlarının bugünkü hali karşısında dilhundurlar. Ben bunlardan biriyim ve buraya parmağımı koymak suretiyle tedaviye nereden başlamak lazım geldiğini bu kitapta göstermeğe çalışıyorum.”3
 
Eski dili nedeniyle anlaması biraz güç olabilecek bu alıntıda Yakup Kadri, kendisi gibi Bektaşi geleneğinden yetişmiş, gerçek Bektaşilerin dergahların bugünkü hali karşısında oldukça mutsuz olduğunu ve bu romanda sorunu göstererek bunların çözümü için somut bir adım atmaya çalıştığını ifade eder.
 
Bu alıntıda sunulan önemli bilgilerden bir diğeri ise, Yakup Kadri’nin kendisinin de Bektaşilikle yakından alakalı bir kişi olduğu yönündedir. Yazarın tarikata olan yakınlığı, Nur Baba romanı hakkında ikinci bir tartışma konusunu da gündeme getirir. Yine Birinci İzah’ta değinildiği gibi, pek çok kişi Yakup Kadri’nin bu romanda üstü kapalı şekilde gerçek bir Bektaşi dergahını ele aldığını, Nur Baba, Nigar, Ziba Hanımefendi gibi kişilerin gerçek hayatta var olan kişiler olduğu yorumunu yapar. Yakup Kadri, giriş yazılarından ilkinde bu yorumu da açık bir şekilde reddeder.4
 
Nur Baba’nın gerçek hayatta kesin bir karşılığının olması ile ilgili ilgi çekici bir anı, Mustafa Kemal Atatürk ile alakalıdır. Dönemin tartışmalı eserlerinden biri olan Nur Baba’yı okuyan Mustafa Kemal, Yakup Kadri’nin de davetli olduğu bir toplantıya Kısıklı Bektaşi Şeyhi Ali Baba’yı da davet eder.
 
Romanda anlatılan şeyhin bu kişi olduğunu düşünen Mustafa Kemal, Yakup Kadri’ye Ali Baba ile Nur Baba arasında fazla benzerlik göremediğini söylediğinde, Yakup Kadri ona şöyle cevap verir:
 
Ali Baba benim roman kahramanımın sadece ham maddesidir. Bir heykeltraş nasıl taştan veya tunçtan âdeta canlı denecek bir insan vücudu meydana getirirse ben de Nur Baba’yı öylece bir adamdan meydana getirdim. Her sanatkârın yaptığı iş zaten bundan ibaret değil midir?’ 
 
Mustafa Kemal, bunun üzerine Yakup Kadri’yi anladığını ve romana saygısının bir kat daha arttığını ifade eder.5

 
Dipnotlar

s. 12
Gariper, Cafer ve Küçükcoşkun, Yasemin. II. Meşrutiyet Döneminde Yayımlanan Nur Baba romanı ve Yarattığı Akisler s. 47 – 49 (http://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423873215.pdf)
3 s. 14
s. 14
5 Gariper, Cafer ve Küçükcoşkun, Yasemin. II. Meşrutiyet Döneminde Yayımlanan Nur Baba romanı ve Yarattığı Akisler s. 72 (http://www.acarindex.com/dosyalar/makale/acarindex-1423873215.pdf)
 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon