Saatleri Ayarlama Enstitüsü Ahmet Hamdi Tanpınar

Özet
Detaylı Özet
Ana Hatlar

Romanın olay örgüsü basitçe açıklanabilecek olsa da, içerdiği detay seviyesi ve asıl odağın "olaylarda" olmaması, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü gerçek anlamda özetlenebilecek bir roman olmaktan çıkarır. 

Roman, Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün kuruluş ve işleyişinde büyük rol oynamış olan Hayri İrdal’ın anıları olarak yazılır. Enstitü’nün kurucusu Halit Ayarcı sayesinde büyük bir şöhret ve servet sahibi olan İrdal, çocukluk yıllarının hiç de böyle geçmediğini anlatır.
 
Yalnızca saatlerle ilgilenen, toplumun dışında kalan bir çocuk olan İrdal’ın gençlik yılları ile ilgili en hoş anısı, Muvakkit Nuri Efendi’dir. Kendisine saatler hakkında bildiği her şeyi öğreten bu filozof ruhlu adam, aynı zamanda mahallelerindeki tuhaf “hazine avlarının” da bir parçası olmuştur. Ancak ne yarı deli Seyit Lutfullah etrafında gelişen hazine avları, ne de Aristidi Efendi etrafında gelişen simya deneyleri aralarında Hayri İrdal’ın babasının da bulunduğu bu kişileri zengin edecek hazineye ulaştırabilmiştir
 
Yine bu grup içinde yer alan Hayri İrdal’ın babası, zengin kardeşi Zarife ölünce kısa süreli bir mutluluk yaşamıştır. Ancak Zarife Hala gömülmek için götürülürken dirilmiş ve para konusundaki tutumunu değiştirerek sürekli para harcayan bir kadın haline gelmiştir.
 
Muvakkit Nuri Efendi hayatını kaybettikten sonra ne yapacağını bilemeyen Hayri İrdal, I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla askere gider. Geri döndüğünde, eskiden zengin olan Abdüsselam Efendi’nin yetiştirmesi Emine ile evlenir ve iki çocuk sahibi olur. Ancak, Abdüsselam Efendi öldükten sonra, insanlar onun hiç parası kalmamış olduğuna inanamaz. Hayri İrdal’ın Abdüsselam Efendi’nin sürekli borç para bulabilmesini açıklamak için uydurduğu “Şerbetçibaşı Elması” esprisi ciddiye alınır ve İrdal alacaklılara böyle bir elmas olmadığını kanıtlamaya çalışmaktan sinir krizi geçirerek Adli Tıp’a gönderilir.
 
Burada Doktor Ramiz ile tanışan İrdal’a, “Baba Kompleksi” teşhisi konulur. Karısının ölümünden sonra, Hayri İrdal Pakize isimli başka bir kadınla evlenir. Bu yıllarda medyumları bir araya getiren İspritizma Cemiyeti’nde, daha sonra da bu cemiyetten tanıdığı Cemal Bey’in şirketinde çalışır. Fakat giderek hırçınlaşan Cemal Bey, onu işten çıkarır.
 
Bunun üzerine yaşadığı sefalet hayatı, Doktor Ramiz vesilesiyle tanıştığı Halit Ayarcı sayesinde sona erer. Halit Ayarcı, saatini tamir ederken gösterdiği  tavrından ve söylediği cümlelerden etkilenerek, Hayri İrdal etrafında Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü kurar.
 
Saaatlerle ilgilenen bu anlamsız ve absürt Enstitü, Hayri İrdal’ın yazdığı ve tamamen yalanlara dayanan “Ahmet Zamani Efendi” kitabı gibi işlerle büyük ilgi çeker ve son derece başarılı olur. Hayri İrdal, bir anda zenginleşir, şöhret sahibi olur ve etrafındaki herkesin saygısını kazanıp hiç olmadığı biri gibi, büyük övgülerle resmedilmeye başlanır.
 
Uzun süre bu durumun saçmalığından yakınsa da, sonunda durumu kabullenen İrdal, “içten ve dıştan bir saate benzeyen” Enstitü binasını tasarlayınca ününe ün katar. Halit Ayarcı, Enstitü ile alakası olan insanların yaşayacağı Saat Evleri projesini de İrdal’a vermek ister, ancak iş burada geri teper.
 
“Yenilik” ve “orijinallik” kendilerinden uzakta olunca bunu şiddetle destekleyenler, iş kendi evlerine gelince bunların hiçbirisini istemez. Halit Ayarcı, bunu kendisine bir ihanet olarak görür ve kısa süre sonra Saatleri Ayarlama Enstitüsü “daimi bir tasfiye” haline girer. Halit Ayarcı, bundan kısa süre sonra bir araba kazasında hayatını kaybeder.
 

Romanın olay örgüsü basitçe açıklanabilecek olsa da, içerdiği detay seviyesi ve asıl odağın "olaylarda" olmaması, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü gerçek anlamda özetlenebilecek bir roman olmaktan çıkarır. 
 

Büyük Ümitler

 
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, altmış yaşına gelmiş olan Hayri İrdal’ın hatıralarını yazması ile başlar. İrdal, Türkiye’nin en önemli kurumlarından biri olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde çalışmış, Enstitü’nün kurucusu Halit Ayarcı sayesinde konum ve para elde etmiş bir adamdır.
 
Ancak İrdal’ın çocukluk yılları oldukça farklı geçmiştir. Dedelerinin vasiyeti olan bir cami yaptırma hırsıyla giderek fakirleşen bir aileye doğan İrdal, tuhaf bir evde büyümüştür. Tam anlamıyla çalışmayan ayaklı saat “Mübarek” gibi cami için satın alınmış, cami yapılamayınca eve konmuş eşyalar içinde, yoksul ve yalnız bir çocukluk geçirmiş, toplumun hep biraz dışında kalmıştır.
 
Hayatta onu ilgilendiren tek şey saatlerdir. Dayısının kendisine verdiği bir saat ile başlayan bu ilgi, Muvakkit Nuri Efendi’nin yanında çıraklık yapması ile devam eder. Saatler, insan ve kainat arasında önemli benzerlikler gören, esrarengiz bir karakter olan Muvakkit Nuri Efendi, aynı zamanda Hayri İrdal’ın Seyit Lutfullah isimli başka bir karakter etrafında gelişen doğaüstü bir hazine arayışını da takip etmesini mümkün kılar. İrdal’ın babasının da dahil olduğu bu grup, Seyit Lutfullah’ın aradığı yarı kutsal hazinenin peşinde koşmakta, Eczacı Aristidi Efendi’nin laboratuvarında altın üretmeye çalışmaktadır.
 
Ancak zamanla, bu grup dağılır. Aristidi Efendi’nin altın üretmeye çalışırken ölmesi, Seyit Lutfullah’ın Mehdi olduğunu iddia edip Sinop’a sürgüne gönderilmesi ve Muvakkit Nuri Efendi’nin ölümü, Hayri İrdal’ın çocukluğundaki bu olağanüstü hayatı bitirir. Çocukluk yıllarının “en” olağanüstü olayı ise, kendisini ve babasını sevmeyen ancak çok zengin olan halası Zarife Hanım’ın ölüp, gömüleceği sırada yeniden dirilmesi ve önceden titizlikle sakladığı bütün parasını hırsla harcamaya başlaması olur.
 
Bunlar içinde Hayri İrdal’ı en çok etkileyen, Muvakkit Nuri Efendi’nin ölümü olur. Bundan sonra bir boşluğa düşen İrdal, bir süre başka bir saatçinin yanında çalışır, hatta kısa süreliğine tiyatroya merak salar, ancak bu işlerin hiçbiri kalıcı olmaz. Birinci Dünya Savaşı’nın başlaması ve askere gitmesiyle hayatının bu dönemi kapanmış olur.

Küçük Hakikatler

 
Askerden döndükten sonra yeni bir iş bulmaya ve hayatını düzene koymaya çalışan Hayri İrdal, bunu babasının eski dostlarından Abdüsselam Bey sayesinde başarır. Büyük bir insan sevgisi ile dolu olan, eski günlerde onlarca ailenin bir arada yaşadığı bir konakta yaşayan Abdüsselam Bey, Hayri İrdal’ı yetiştirmesi Emine ile evlendirir ve eski kalabalık hayatını onlarla yeniden yaratmaya çalışır.
 
Fakat eski günlerin aksine artık zengin bir adam olmayan Abdüsselam Bey, sürekli maddi bir sıkıntı içindedir. Bu durumu kimseye fark ettirmeden, sürekli bir yerlerden borç alarak yaşamaya çalışan yaşlı adam, hayatını kaybettiğinde Hayri İrdal için bir “absürtlükler silsilesi” daha başlamış olur.
 
Miras konusunda yaşanan sıkıntılar, ortada bir miras olmadığını anlatmaya çalışan Hayri İrdal’ın başını belaya sokar. Abdüsselam Bey’in hiç parası olmadığı halde bu kadar çok borç almasını, “Herhalde - Şerbetçibaşı Elması gibi bir şeyi vardı!” diyerek espriyle açıklamaya çalışan çaresiz adam, bu elmasın gerçekten var olmadığına kimseyi inandıramaz hale gelir.
 
Sonunda, bu elmasla borçlarının ödenmesini isteyen alacaklılar Hayri İrdal’ı mahkeme salonunda bir sinir krizi geçirecek kadar öfkelendirir ve romanın ana karakteri bu sebeple gönderildiği Adli Tıp’ta psikanaliz uzmanı Doktor Ramiz ile tanışır.
 
Doktor Ramiz, çocukluk anılarını dinledikten sonra Hayri İrdal’a “Baba Kompleksi” teşhisi koyar ve İrdal serbest bırakılır. Ancak kısa süre sonra, eşi Emine hayatını kaybeder. İki çocukla baş başa kalan İrdal, bir süre hayatını boş vermiş şekilde yaşar, Cemal Bey’in altında, İspritizma Cemiyeti’nde çalışır. Daha sonra buradan ayrılıp, yine Cemal Bey’in yanında, onun şirketinde görev almaya başlar.
 
Fakat giderek hırçınlaşan Cemal Bey, Hayri İrdal’ı kısa süre sonra bu işten çıkarır. Pakize isimli, hayatını bir sinema filmi sanan yeni karısı ve iki baldızı ile yaşayan Hayri İrdal, ciddi bir yoksulluk çekmeye başlar.

Sabaha Doğru
 

İşten çıkarılma ile başlayan sefalet, üçüncü bölümün başında Hayri İrdal’ın Halit Ayarcı ile tanışması ile sona erer. Hayri İrdal, Ayarcı’nın İstanbul’un en meşhur saatçisinin bile tamir edemediği saatini tamir edince, Ayarcı ondan etkilenir ve onu kendisi ile birlikte rakı içmeye davet eder.
 
Temeli bu eğlence sırasında atılan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Halit Ayarcı’nın girişimleri sayesinde kısa sürede kurulur. Yapacak hiçbir işleri olmasa da, Halit Ayarcı kendinden son derece emin bir şekilde çalışmaya devam eder ve getirdiği nüfuzlu insanları etkileyerek, Enstitü’nün gerçekten başarılı olmasını sağlar.
 
Bu sırada, Enstitü’nün kuruluşunda önemli rol oynayan, Muvakkit Nuri Efendi’den duyduğu sözleri sloganlar haline getiren Hayri İrdal da giderek zenginleşmekte, bir şöhret haline gelmektedir. Kendisi bu kadar anlamsız bir enstitünün, bu kadar anlamsız bir şekilde var olmasını bir türlü anlayamasa da, uydurulmuş bir tarihi figür olan Ahmet Zamani Efendi hakkında bir kitap bile yazar, toplumun ilgisini çekmeyi sürdürür.
 
Ahmet Zamani Efendi ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü, herkes tarafından şiddetle desteklenirken, bir tehdit Cemal Bey’den gelir. Özellikle Hayri İrdal’ın eski karısı Selma Hanım ile bir ilişki yaşamasına sinirlenen Cemal Bey, kimsenin yapmadığını yaparak Ahmet Zamani Efendi hakkındaki yalanlara yalanla cevap verir ve bu sayede insanların ilgisini çekmeyi başarır.
 
Fakat, kamuoyunun desteğini, Hayri İrdal’ın halasının servetini arkasına alan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, bu durumdan fazla etkilenmez. Hayri İrdal’ın yarattığı “ceza sistemi”, saati yanlış olanlara para ödeme zorunluluğu getirince Enstitü tamamen başka bir şekilde gündeme gelir, Zamani Efendi meselesi unutulur. Cemal Bey, kısa süre sonra karıştığı bir aşk üçgeni içinde hayatını kaybedince, bu sorun da tamamen ortadan kalkmış olur.
 
Üçüncü bölüm, İrdal’ın halasının evindeki bir partiyle sona erer.

Her Mevsimin Bir Sonu Vardır

 
Romanın son bölümünde, Hayri İrdal artık yaşadığı hayatın saçmalığını, yaptığı işin anlamsızlığını kabullenmiş durumdadır. Öyle ki, “içten ve dıştan saate benzeyen” bir Enstitü binası tasarımı hiçbir mimar tarafından kelimesi kelimesine yapılamayınca, bu işi de üstlenir ve şöhretine şöhret katar.
 
Romanın sonu da, bu konuyla yakından alakalıdır. Enstitü binasını büyük bir başarıyla tasarlayan Hayri İrdal, Halit Ayarcı tarafından Enstitü ile alakalı kişilerin yaşayacağı Saat Evleri de tasarlamakla görevlendirilir. Ancak etraflarındaki herkes, bu işe karşı çıkar. Başka yerde yenilik ve orijinalliğe gelince sonuna kadar destekleyenler, işin ucu kendi yaşayacakları evlere dokununca bir anda desteklerini çekerler.
 
Bu konuda uzun süre uğraşan Halit Ayarcı, sonunda pes eder ve kimsenin Enstitü’ye inanmamış olduğuna karar verir. Onun Enstitü’den desteğini çekmesinden kısa bir süre sonra, yurtdışından gelen bir heyet buranın anlamsızlığını açıkça ifade eder ve Enstitü kapatılır.
 
Halit Ayarcı, bir trafik kazasıyla hayatını kaybetmeden önce Enstitü’yü “daimi bir tasfiye” haline sokar ve herkese tasfiye komisyonunda iş verir. Bir an için her şeyin bittiğini düşünerek birbirleriyle kavgaya tutuşmuş insanlar, para açısından güvende olduklarını anlayınca tekrar barışır ve roman bu şekilde sona erer. 
 
Birinci Bölüm: Büyük Ümitler
 
I
 
Hayri İrdal – Hatıralarını yazma – Halit Ayarcı – Yazdığı kitap, sonuçları
 
II
 
Halit Ayarcı’dan öncesi, sonrası – Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün gözden düşüşü – Yapılan çalışmalar – Ceza sistemi – Halkın tepkisi – Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Hayri İrdal
 
III
 
Çocukluk yılları, yoksulluk – Hürriyet, ama politik anlamıyla değil
 
IV
 
Saat: Asıl Hayri İrdal’ın doğumu – Eski hayatımız ve saat – Evdeki saatleri – Tevki (Takribi) Ahmet Efendi: Cami yaptırma sözü – Camiinin saati – Mübarek – Dayının verdiği saate karşı ilgi – Saatlere takıntı
 
V
 
Nuri Efendi – Saatlere yaklaşımı – Saat ve insan – Muvakkit Nuri Efendi’nin değeri – Doktor Ramiz’in algısı – Nuri Efendi ve Halit Ayarcı’nın Etkisi – Takvimler
 
VI
 
Nuri Efendi’nin düzenli müşterileri – Abdüsselam Bey – Kalabalık konak hayatı – Fırat Bey – Hayri İrdal’ı evlendirme
 
VII
 
Seyit Lutfullah – Değişimi – Sebepleri? – Kayser Andonikos’un definesi – Grup – Öbür Alem – Aristidi Efendi’nin ölümü
 
VIII
 
Geçmişin bugüne etkisi – Ahmet ile Hayri İrdal’ın ilişkisi
 
IX
 
Parmaklık – Parmaklığın satın alınması – Çocuklar, torunlar – Geçmiş ile bugün – Halide
 
X
 
1912: Nuri Efendi’nin ölümü – Asıf Efendi’nin yanında çıraklık – Seyit Lutfullah’ın çaldığı saat – Kovulma
 
XI
 
Zengin Hala – Halanın ölümü ve dirilişi – Babasının şaşkınlığı, değişimi – Halanın değişimi, para harcama – Halanın evliliği – Safinaz Hanım
 
XII
 
Seyit Lutfullah = Mehdi – Tutuklanması – Sinop’a sürülmesi – Çeşminigar – Hazineler
 
XIII
 
Ne olacağım? – Saatçi dükkanına dönüş – Tiyatrolar – Birinci Dünya Savaşı
 
Küçük Hakikatler
 
I
 
Birinci Dünya Savaşı, terhis – İş arama – Abdüsselam Bey – Emine ile evlilik – Abdüsselam Bey’in yaşlılığı, oğullarının kayıtsızlığı – İnsan sevgisi ve yalnızlığı – Zehra’nın doğumu
 
II
 
Abdüsselam Bey ile Zehra – Valide ve “Oğlum” – Abdüsselam Bey’in ölümü – Miras kavgaları
 
III
 
Hayri İrdal’a acıma – Sabri Bey – Şerbetçibaşı Elması
 
IV
 
Alacaklıların açtığı davalar – Naşit Bey – İfade – Adli Tıp – Doktor Ramiz – Konuşma – Mübarek’e ilgi – Baba Kompleksi – Psikanaliz dersleri – Reçeteyle rüya - Beraat
 
V
 
Rüya – Serbest bırakılma, eve dönüş – Mübarek
 
VI
 
Yeni iş – Kahve – Kahvehanedeki konular ve atmosfer – Öksüz – Kavgalar – Bulgar hazine avcıları – Doktor Mussak – Emine’nin hastalığı
 
VII
 
Emine’nin ölümü – Boşluk – Çocuklar – Psikanaliz Cemiyeti – Konferans
 
VIII
 
Pakize ile evlilik – Pakize ve sinema – Karışan hayatlar: Napolyon – Baldızların taşınması ve sefalet
 
IX
 
İspritizma Cemiyeti – Cemal Bey - Nevzat Hanımefendi ve Murat – Madmazel Afroditi ve yazdıkları – Madmazel Afroditi’nin halası, anlatılanlar, inananlar ve inanmayanlar – Zeynep Hanım’ın intiharı – Sabriye Hanım, Seyit Lutfullah’a ilgisi
 
X
 
Cemal Bey’in teklifi – İspritizma Cemiyeti’nden ayrılık – Cemal Bey’in hırçınlaşması – Sabriye Hanım’ın ziyareti – Evdeki kıyafet inkılabı – Cemal Bey’in Ankara seyahati – Cehennem gibi bir hayat – İşten Çıkarılma – Evdekilerin tepkisi
 
Sabaha Doğru
 
I
 
Evdeki kavga – Zehra’nın evlenme kararı – Topal İsmail – Kahvede – Halit Ayarcı ile tanışma – Saatini tamir etme – Topal İsmail’in dayak yemesi – Agop Saatçiyan’ı ziyaret- Büyükdere’ye rakı içmeye gidiş – Selma Hanım’ı düşünme – Yemek – Kalantor Adam – Halit Ayarcı’nın ilgisi – Nuri Efendi’ye saygısı – Baldızı meşhur etme kararı – Gecenin sonu
 
II
 
Saatleri Ayarlama Enstitüsü – Yapacak iş yok – Halit Ayarcı’nın ziyaretleri – Güven verici konuşmalar – Belediye Reisinin ziyareti – Absürt grafik hazırlama yöntemi – İşe alınacak insanlar – Ayar istasyonları – Selma ve Sabire Hanımlara iş teklifi – Selma Hanım’ın durumu – Cemal Bey ile mutsuzluğu
 
III
 
Salahiyetli Zat’ın ziyareti – Büyük bina – Yeni işleyiş – Ahmet Zamani Efendi, kitap – Hayri İrdal’ın şaşkınlığı
 
IV
 
Enstitü’nün kuruluşuna doğru – Gazete haberleri – Röportaj – Hayri İrdal’ın hayatı – Halit Ayarcı ve Doktor Ramiz’in öfkesi – Halanın ziyareti
 
V
 
Banjo – Ev – Zehra ve Ahmet – Pakize’nin tavırları - Rüya
 
VI
 
Saat Sevenler Cemiyeti’nin İlk toplantısı – Hala’nın Hayri İrdal hakkında söyledikleri – Cemal Bey ve Selma Hanım’ın boşanması – Saatlenme Bankası
 
VII
 
Şeyh Ahmet Zamani’nin hayatı ve eserleri – Yalan ve gerçek – Ahmet Zamani’nin işleri – Kitaba gelen tepkiler – 2 Olay: Ahmet Zamani Efendi’nin torunu ve Cemal Bey’in karşı yalanı – Fenni Efendi – Yalan ve gerçek – Zamani’nin varlığından şüphe edilmeye başlanması – Selma Hanım ile ilişki – Cemal Bey’in etkisi –Ceza sistemi
 
VIII
 
Cemal Bey’in öldürülmesi – Cemal Bey = Aşk kahramanı – Tayfur, Cemal, Nevzat: Aşk Üçgeni
 
IX
 
İşe alınacak akrabalar – Asaf Bey’in işi – Pingpong
 
X
 
Halit Ayarcı – Ekrem Bey: Ekrem Bey’in üzüntüsü – Nevzat Hanım hakkında düşünceleri – Hala’nın evindeki parti – Hayri İrdal’ın yorgunluğu – Naşit Bey’in bürosunda uyuması – Van Humbert
 
XI
 
Van Humbert ile konuşma – Kitap hakkında sorular – İçki ve Pakize = Dikkat dağıtma unsurları – Halit Ayarcı ile konuşma: İnanç, doğru ,bilgi ve yaşamak – Van Humbert’in memnuniyeti – Daha sonra yazdıkları
 
Her Mevsimin Bir Sonu Vardır
 
I
 
Yurt dışında Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Saat Sevenler Cemiyeti – Yeni bina: İçten ve dıştan saate benzemeli – Halit Ayarcı’nın bütün teklifleri reddetmesi – Hayri İrdal’ın tasarımı – Ahmet ile birlikte çalışma – Binanın tasarlanması, inşası, övgüler – Ahmet ile ilişki
 
II
 
Projenin yarattığı tepkiler, Hayri İrdal’a övgüler – Saat evleri - Hayri İrdal’ın yapması fikrine gelen tepki – Halit Ayarcı’nın şaşkınlığı – İnancını kaybetmesi – Ecnebi heyetin ziyareti – “Böyle bir müesseseye ne lüzum var?” – Enstitü’nün lağvedilmesi – Halit Ayarcı’nın ilgisizliği – Halide’nin doğum günü, kıskançlık, kin ve kavga – Halit Ayarcı: Daimi bir tasfiye komisyonu – Herkesin barışması 
 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon