Tanzimat eserlerinin pek çoğunda olduğu gibi Ta’aşşuk-ı Talat ve Fitnat’ta da karakterlerin gerçek anlamda geliştirilmiş, kompleks kişiler olduğunu söylemek mümkün değildir. Buradaki karakterler, her şeyden önce hikâye içinde belli roller oynamaları için yaratılmış ve yazarın mesajının önüne geçmeyecek şekilde kurgulanmış tiplerdir.
Gerek bu bölümdeki bilgileri, gerek romanın kendisini, gerek diğer Tanzimat eserlerini incelerken karakterlerle ilgili bu detayı hatırlamak faydalı olabilir.
Romanın arka planında kalan karakterlerden biri gibi gözükse de nakış ustası Şerife Kadın, edebi açıdan kitapta oldukça önemli bir rol oynar. Nakış hocasına bu önemi kazandıran, romanın kurgusunun inşa edilme şeklidir.
Ta’aşşuk-ı Talat ve Fitnat’ın kurgusu üç temel çevreden oluşur. Kitabın ilk sayfaları, Saliha Hanım ile Rıfat Bey arasındaki ilişkiye ve onların oğlu Talat Bey’e yoğunlaşır. Daha sonra, Hacı Baba’nın evi ve Fitnat’ın bu evdeki hayatı anlatılır. Talat ve Fitnat’ın birbirlerine âşık olmasından sonra ise kitaba bir başka boyut, Ali Bey’in evi eklenir.
Görünüşte birbirinden tamamen bağımsız olan bu üç çevreyi bir araya getiren Şerife Kadın’dır. Talat, Şerife Kadın’ı takip edip onun kim olduğunu öğrendikten sonra Fitnat’ı tanıma şansı bulur. Onu Ragıbe Hanım olarak Fitnat’ın yanına getiren Şerife Kadın’dır. Aynı şekilde, Ali Bey ile Fitnat’ı evlendirme kararı da her iki evde de ders veren Şerife Kadın sayesinde alınır.
Tüm bunlar nedeniyle, Şerife Kadın’ın varlığı Ta’aaşuk-ı Talat ve Fitnat’ı edebi açıdan incelerken çok önemlidir. Şemseddin Sami’nin romanda inşa ettiği kurgu, Şerife Kadın olmadan yaratılamaz.