Esir Şehrin İnsanları
(Kemal Tahir)
Türk Edebiyatı’nda “Kurtuluş Savaşı” veya “Milli Mücadele Dönemi” dendiğinde akla genellikle Yakup Kadri Karaosmanoğlu veya Halide Edip Adıvar gibi, bu mücadeleye katılmış olan yazarların kaleme aldığı, Anadolu’da geçen, Anadolu’daki savaşı ve insanların durumunu anlatan eserler gelir.
1956 yılında yayımlanan “Esir Şehrin İnsanları”, Kurtuluş Savaşı yıllarından sonra yazılmış olmasına karşın, bu dönem ile ilgili farklı bir bakış açısı sunar. Kemal Tahir, Milli Mücadele’nin merkezi olan Ankara’yı ve Anadolu’yu anlatmak yerine, bu yıllarda halen Osmanlı Devleti’nin başkenti olan, işgal altındaki İstanbul’da yaşananları okuyucuya aktarır.
I. Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra yurt dışından İstanbul’a dönen Kamil Bey ve çevresindeki insanların yaşadıkları, yalnızca bu dönemde İstanbul aydınlarının yaşananlara gösterdiği tepkileri göstermekle kalmaz, aynı zamanda “Kurtuluş Savaşı”nın tek yönlü bir kahramanlık hikayesi olmadığını da okuyucuya gösterir.
Kemal Tahir’in belki de en meşhur romanı olan “Esir Şehrin İnsanları”, aynı zamanda yazarın meşhur “Esir Şehir Üçlemesi”nin de ilk cildini oluşturur.
- Arka Plan
- Özet
- Karakterler
- Karakter Şeması
- Analizler
- Alıntılar
- Arka Plan