Oya Baydar’ın 1998 yılında yayımlanan Hiçbiryer’e Dönüş romanı, 1990’lı yılların başında uzun bir sürgün döneminden sonra Türkiye’ye dönen bir kadını merkeze koyar. Komünist olduğu için kocası ve oğlu ile yurt dışına kaçan ana karakter, bütün hayatı boyunca sosyalist bir devrim için mücadele etmiştir.   
 
1990’ların başında Soğuk Savaş’ın bitmesi ve dünya genelinde komünizmin etkisini büyük ölçüde kaybetmesi, onun hayatını bütünüyle değiştirir. Uğruna yaşayacak bir şeyi kalıp kalmadığını bile sorgulayan isimsiz ana karakter, hep hayalini kurduğu gibi İstanbul’a döner, ancak bulunduğu yerin “hiçbir yer” olduğunu hisseder.
 
Yazarın 1992 yılında yayımladığı “Kedi Mektupları” ile konu açısından benzerlikler taşıyan Hiçbiryer’e Dönüş, hayatlarını adadıkları amacın yenilgisi ile yüzleşmeye çalışan insanların iç dünyasını, bu romana göre çok daha hüzünlü bir şekilde ele alır.