Beyaz Kale
(Orhan Pamuk)
Orhan Pamuk’un üçüncü romanı Beyaz Kale, yazarın daha önceki eserlerinden farklı olarak “tarihi” bir arka planda geçer. 17. Yüzyılda Venedik’ten Napoli’ye giden bir adamın Türklere esir düşmesi ile başlayan eser, Venediklinin İstanbul’da yaşadığı tuhaf hayatı konu alır.
Merkezine Venediklinin armağan edildiği ve bir ikiz kadar benzediği “Hoca” ile ilişkisini koyan Beyaz Kale, bu temel üzerinden karmaşık ve çok boyutlu bir anlatı inşa eder. Doğu ve Batı’yı simgeleyen iki ana karakter, bu karşılaştırmanın hem tarihsel bir boyutta, hem de günümüz bakış açısıyla yapılmasını sağlar.
Ancak roman, bu konuyu derin bir şekilde ele almasına karşın yalnızca bir “doğu – batı” alegorisi olarak da tanımlanamaz. İki karakter arasındaki tuhaf “efendi – köle” ilişkisi ve aralarındaki fiziksel benzerlik, Orhan Pamuk’un çeşitli yazınsal oyunlar oynaması için sınırsız potansiyel yaratan bir edebi araç haline gelir.
Roman boyunca sık sık sorulan, zaman zaman iki karakter arasındaki çizgileri bulandıran “benlik” – “kimlik” soruları, yaşanan olaylar sırasında ipuçları da verilen, tuhaf ve postmodern bir sona ulaşır.
- Arka Plan
- Özet
- Karakterler
- Karakter Şeması
- Analizler
- Alıntılar
- Sessiz Ev
- Orhan Pamuk
- Postmodernizm
- IV. Mehmet ve IV. Mehmet Dönemi
- Efendi – Köle Diyalektiği