Nehir Roman
Günümüzde giderek daha az kullanılsa da, özellikle on dokuzuncu yüzyıl ve yirminci yüzyılın ilk yarısında yayımlanan bazı eserleri tanımlamak için “nehir roman” kavramının kullanıldığını görebilirsiniz. Nehir roman, aynı yazar tarafından yazılan farklı romanların birbirleriyle ilişkili olduğunu ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. “Nehir” kelimesi, bir eserin “tek kitapta” tamamlanmadığını, anlatılan şeyin bir “nehir gibi” devam ettiğini, yani başka kitaplara yayıldığını ifade etmek için kullanılır.
Fransızca “roman fleuve” ifadesinin çevirisi olan bu kavramın kesin anlamının ne olması gerektiği veya bir “roman serisi”nden somut farklarının ne olduğu gibi soruların somut bir cevabı yoktur. Fakat nehir roman kavramı belli boyutlarıyla günümüzde daha sık gördüğümüz “roman serisi” veya “kurgu evreni” gibi kavramlardan biraz daha farklı bir yapıyı ifade eder.
Dolayısıyla, Dünya Edebiyatı’nda Marcel Proust, Emile Zola, Balzac; Türk Edebiyatı’nda ise Ahmet Hamdi Tanpınar gibi önemli isimlerin eserleri için kullanılmış olan bu kavramı da tanımak faydalı olabilir.
Nehir roman, birbirlerinden ayrı eserler olarak kaleme alınmış, ancak bazı ortak temaları, karakterleri, konuları ve motifleri olan kitapları topluca ifade etmek için kullanılan bir kavram olarak tanımlanabilir. Bu romanlar, her durumda birbirinin “devamı” olarak nitelendirilebilecek eserler olmayabilir, ancak bir şekilde, bu eserleri birbirine bağlayan unsurlar bulunur.
Nehir Roman |
---|
Nehir roman kavramı ile ilgili yaygın genellemelerden bir tanesi, bu romanların aynı ailenin farklı nesillerini veya farklı "kollarını" ele alması yönündedir. |
Örneğin, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mahur Beste – Huzur – Sahnenin Dışındakiler şeklinde devam eden “nehir romanı”, aslında farklı karakterlere ve farklı olay örgülerine yoğunlaşır. Her romanın kendi içinde ele aldığı ayrı konular vardır. Ancak Mahur Beste’nin ana karakteri Behçet Bey, diğer romanlarda da gözükür; ilk kitaba adını veren “mahur beste”, diğer romanlarda da bir motif olarak kullanılır. Huzur'un ana karakterlerinden İhsan'ın gençlik yılları, Sahnenin Dışındakiler'de daha detaylı olarak anlatılır.
Bu örnekten anlaşılacağı gibi, bir nehir romanı oluşturan eserlerin birbirleriyle bağlantısı, günümüzde “roman serilerinden” bahsederken düşündüğümüz bağlantıdan biraz daha serbesttir. Nehir romanı oluşturan parçalar, kendi içinde de okunup anlaşılabilecek hikayeler sunar. Fakat Harry Potter gibi bir “serinin”, beşinci kitabını alıp yalnızca onu okumak fazla bir anlam taşımayacaktır, çünkü devam eden olaylara dayanan bu serinin başlangıcı kaçırılmış olacaktır.
Tuhaf bir şekilde Harry Potter serisi ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yan yana getirilmesi roman serileriyle nehir romanlar arasında sık kullanılan bir başka ayrımı da tartışmayı kolaylaştırabilir. Genellikle “popüler edebiyata” dahil edilen bilim kurgu, fantastik, polisiye gibi türlerde, birbirlerini takip eden eserler “nehir roman” olarak tanımlanmazlar. Bu kavram, daha edebi eserler için kullanılır. İki kavram arasında yapılabilecek olası bir ayrım, nehir romanların ticari kaygı içermeyen eserler için kullanıldığı yönünde olabilir.
Ancak yukarıda da belirtildiği gibi, bu kavramın somut ve yüzde yüz isabetli bir sözlük anlamı olduğunu söylemek mümkün değildir. Örneğin, Marcel Proust’un yedi romandan oluşan “Kayıp Zamanın İzinde” isimli eseri bazı kaynaklarda en meşhur nehir romanlardan biri olarak tanımlanırken, pek çok kaynakta da yedi ciltten oluşan tek bir roman olarak değerlendirilir.
Bu doğrultuda, nehir roman kavramının varlığından haberdar olmak ve “roman serisi” gibi çok benzer ifadelerden hangi nüanslarla ayrıldığına dikkat etmek kavramı anlamak için yeterli olabilir.
Benzer kavramlar arasındaki farkları irdelemeye çalıştığımız karşılaştırmalı bir yazı için buraya da göz atabilirsiniz:
Kitap Serileri ve Benzer Kavramlar