72. Koğuş Orhan Kemal

Ahmet Kaptan
Kaya Ali
Berbat
Bobi Niyazi
Sölezli

Romanın ana karakteri, merkeze konulan “adembabaların” en önemlisi olan Ahmet Kaptan’dır. Ahmet Kaptan, Orhan Kemal tarafından böyle bir hikayenin anlatılmasını mümkün kılan karakter olarak yaratılır.
 
Kitabın başında, Ahmet Kaptan’a gelen para, normalde hapishanenin en kötü durumdaki koğuşu olan 72. Koğuş’u değiştiren unsur haline gelir. Ancak, Ahmet Kaptan’a paranın gelmesi yeterli değildir: Orhan Kemal, bu karakteri eli açık, cömert, iyi niyetli bir karakter olarak kurgular. Böylece Ahmet Kaptan yalnızca parayı alıp kendi başının çaresine bakmaz, romanın “motif” olarak nitelendirilebilecek sözlerinden biriyle, “Kardeş malı ortaklık” diyerek parayı bütün koğuş için harcar.[1]
 
Üstelik, Ahmet Kaptan bunu, kendisini adembabalardan biri olarak görmemesine, namuslu ve onurlu bir suçtan içeriye girmiş, onlardan farklı bir insan olduğuna inanmasına rağmen yapar.[2] Bu da onun, kendinden aşağıda gördüğü insanlar için bile fedakarlıktan kaçınmayan bir karakter olarak rolünü güçlendirir.
 
Romanın son bölümlerinde ise, “karasevdaya tutulan”[3], tamamen farklı bir Ahmet Kaptan portresi çizilir. Ancak bu da, romanın gidişatı için son derece önemli bir unsurdur, zira kumarda ciddi miktarlarda para kazanan Ahmet Kaptan, 72. Koğuş’u mutlu bir sona ulaştırmaya çok yakındır. Ancak Bobi Niyazi’nin etkisiyle Fatma’ya aşık olması, onun her şeyi bir kenara bırakmasına ve Koğuş’un eski haline dönmesine sebep olur.
 
Kendisi olmadan romandaki olayların hiçbirinin yaşanmasına imkan olmaması, Ahmet Kaptan’ın edebi rolünü de daha iyi ortaya koyar. Bunlar dışında, hapse kendine göre “onurlu bir sebepten” girmiş olması ile[4], yalnızlığı, sessizliği sevmesi ile[5], kavgaya, kumara, uyuşturucuya karışmaması ile, Ahmet Kaptan romanın belki de en olumlu, en naif karakteri olarak dikkat çeker. Romanın sonunda diğer mahkumların, kendileri için bunca şey yapan Ahmet Kaptan’a davranış şekilleri de, bu şekilde düşünüldüğünde daha trajik bir hal alır.
 
[1] s. 19
[2] s. 5
[3] s. 94
[4] s. 5
[5] s. 18
Romanda en çok karşımıza çıkan karakterlerden bir tanesi, ona yüz elli lira verileceğini duyduğu andan itibaren Ahmet Kaptan’ın en büyük yardımcısı kesilen, onu ağası olarak gören ve kendi ilanıyla onun “meydancısı”, yani yardımcısına dönüşen Kaya Ali olur.

Kaya Ali, romanda kendisinden güçlü, kendisinden etkili kişilerin karşısında hemen ezilen, çıkarcı ve yalaka bir kişilik sergiler.
 
Ancak romanın sonunda, Kaptan Fatma’ya aşık olduktan sonra, üzerindeki gömleğe ve pantolona kadar Kaptan’ı soyup, bunları satarak para kazanmaya çalışacak kadar düşen kişi de Kaya Ali olur.
 
Kaya Ali, bu tarz çıkarcı insanların “gerçek yüzünü” göstermesi ile, romanda Orhan Kemal’in en şiddetle eleştirdiği karakterlerden bir tanesi olduğu söylenebilir. 
 
Yine romanın önemli karakterlerinden biri olan Berbat, Kaya Ali’ye göre farklı bir “çıkarcı” portresi çizer. Ahmet Kaptan ile romanın başında kavgalı olan, fakat kısa sürede barışan bu karakterin, onunla aslında yakın dost olduğu ortaya çıkar. Kaya Ali gibi güçlü ve parası olanın karşısında “ezilip büzülmese” de, Berbat da sürekli olarak kendi kişisel çıkarlarını düşünür.
 
Ahmet Kaptan, kendi parasını tereddüt etmeden bütün koğuş için harcarken, eline geçen ilk fırsatta koğuştan ayrılması, Berbat’ın arkadaşına göre ne kadar farklı bir karakter olduğunu gösterir. Koğuştaki herkesi kardeşi gibi gören Kaptan’ın aksine, Berbat onları hiçbir şekilde umursamaz, kardeşlik ve arkadaşlık ruhundan habersiz bir adam olarak resmedilir.[1] Kaptan’dan aldığı kumar parası bittiği zaman, yine hiçbir şey olmamış gibi 72. Koğuş’a dönen Berbat, romanın olumsuz değerlendirilen karakterlerinden bir başkasıdır.  
 
[1] s. 36
Kaya Ali ve Berbat gibi karakterler, Ahmet Kaptan ile karşılaştırıldıklarında oldukça olumsuz kişiler gibi gözükseler de, romanın “asıl” kötü karakterinin Bobi Niyazi olduğu söylenebilir. Ahmet Kaptan’ı sadece kendi çıkarı için Fatma ile, hatta Fatma gibi bir kadının fikri ile tanıştıran Bobi Niyazi, kendi kurnazlığı ile uydurduğu bir hikayeyle bu iki karakter arasında bir aşk yaratır. Ne yalnızca güçlü olanın yanında olmaya gayret eden Kaya Ali, ne de kendinden başka kimseyi düşünmeyen Berbat, kendilerine bu kadar yardım eden Ahmet Kaptan’ı sömürme konusunda Bobi Niyazi kadar ileri gider.
 
Niyazi’nin Ahmet Kaptan’dan para almak için kullandığı Fatma, uzun süre bu durumdan habersiz kalır ve Ahmet Kaptan ile ilgilenmez, ancak Bobi Niyazi, bunu gizleyerek ciddi miktarda gelir elde etmeyi başarır. Romanın sonunda Fatma’ya karşı beslediği hayali aşktan başka bir şey düşünemeyecek hale gelen Ahmet Kaptan, bütün parasını kaybeder ve Bobi Niyazi de 72. Koğuş’un eski korkunç haline dönmesine vesile olan temel unsur haline gelir.
 
Bu çaba sırasında zenginleştiği varsayılabilecek Bobi Niyazi, kendi çıkarı için bir adamın hayalleriyle oynayan, ama aynı zamanda, onun sayesinde geçinen bütün bir koğuşun refahını da yok eden bir karakter olarak değerlendirilebilir. 
 
Romanda yine edebi bir rol oynaması amacıyla yaratılan Sölezli, Ahmet Kaptan’ın giderek katlanan servetinin kaynağı olarak karşımıza çıkar. Sölezli ile ilgili romanda verilen iki temel detay vardır: Sölezli, son derece zengin ve kumar bağımlısıdır.
 
Bu iki unsur, onu romanda “maddi bir kaynak” haline getirmeyi mümkün kılar. Bütün karakterizasyonu yalnızca bu iki öge üzerinden sunulan Sölezli, 72. Koğuş’taki değişimleri mümkün kılan maddi kaynağın da kendisi haline gelir. 
 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon