Özet
Detaylı Özet
Ana Hatlar
Anayurt Oteli, en önemli öğesi "olay örgüsü" olmayan romanlara iyi bir örnektir. Bu roman ile ilgili herhangi bir şeyin, roman okunmadan anlaşılması güç olabilir.
On yıldır rutin bir şekilde Anayurt Oteli’ni işleten Zebercet’in hayatı, Perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın ile bir anda değişir. Çok kısa bir süre için gördüğü bu kadından fazlasıyla etkilenen Zebercet, onun otelden ayrılmasından sonraki günleri, geri dönüşünü bekleyerek geçirmeye koyulur.
Bu sırada otelde kalan “emekli subay” ile konuşmayı; müşterilerle ilgilenmeyi ve “ortalıkçı kadın” Zeynep ile tuhaf bir ilişki yaşamayı sürdüren Zebercet, hayatında ufak çaplı olsa da değişiklikler yapmaya başlar: Bıyığını keser, yeni kıyafetler alır, sık sık dışarı çıkmaya, dışarıda yemek yemeye ve içki içmeye başlar.
Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının dönüşünü büyük bir sabırla bekleyen Zebercet, bir akşam onun (gittiği günden beri değiştirmediği) odasına girer, fakat üst kattaki Emekli Subay’ın yatağından düşerek çıkarttığı sesten irkilerek bir çay bardağı kırar.
Odada sebep olduğu bu değişikliği, kadının asla geri gelmeyeceğine yoran Zebercet, otele kimseyi almamaya, herkesi boş oda olmadığını söyleyerek geri çevirmeye başlar. Kadının geri dönüşünün yanı sıra, hayatın kendisiyle ilgili de umutsuzluğa kapılan Zebercet, dışarıda geçirdiği ve yeni tanıştığı Ekrem adlı bir gençle sinemaya gittiği akşamın gecesinde, Zeynep’i ve otelin kedisini öldürür.
Altı numaralı odada kalan genç çiftin otelden ayrılmasından sonra, Anayurt Oteli’ni tamamen boş bırakan Zebercet, yalnızca “gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının” unuttuğu bir havluyu almaya gelen iki kişi ve kimliği hakkında yalan söylediği anlaşılan “emekli subay”ın peşindeki polislerle konuşur.
Çarşıya yakın bir aşevinde rakı içip sarhoş olduktan sonra otele zar zor dönen Zebercet, bir süre oteldeki odasından çıkmaz, ailesinin ve otele dönüştürülen bu konağın hatıralarıyla yaşar.
Roman, Zebercet’in kendini asmasıyla sona erer.
Anayurt Oteli, en önemli öğesi "olay örgüsü" olmayan romanlara iyi bir örnektir. Bu roman ile ilgili herhangi bir şeyin, roman okunmadan anlaşılması güç olabilir.
Roman, on yıldır Anayurt Oteli’ni işleten Zebercet’in, bir numaralı odaya girmesiyle başlar. Perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen ve otelde bir gece kalan kadın, geri geleceğini söyleyerek otelden ayrılmış, ancak bir daha dönmemiştir. Bir sebeple Zebercet’i fazlasıyla etkileyen bu kadın, onun otelde on yıldır devam eden katı rutinini de bir ölçüde bozmasını sağlar.
Kadının geleceğini umarak bıyığını kesen, yeni kıyafetler alan Zebercet, alışkanlığı olduğu gibi cinsel ihtiyaçlarını “ortalıkçı kadın” olarak tanıtılan Zeynep ile gidermeyi sürdürür. Ancak fazla ve çok derin uyumak gibi bir sorunu olan Zeynep’in yarı baygın durumu, bu ilişkiyi tatmin edici olmaktan uzak hale getirir.
Otele hareketlilik katan durumlardan bir tanesi de, gecikmeli Ankara treniyle gelen kadından sonra burada kalmaya başlayan emekli subaydır. Arada sırada yemek yiyip içki içmek için dışarı çıksa da, genellikle otelin girişinde oturan bu adam, Zebercet ile ara sıra iletişim kurmaya çalışır, ancak yalnızlığını böldüğü için bu durumdan pek hoşlanmayan Zebercet, onun sorularını mümkün olduğunca kısa şekilde cevaplar.
Bu sırada sık sık otelin ve kendi geçmişinin hayallerine dalan Zebercet, gece altı numaralı odanın önünde durarak içerideki sesleri dinler. Odada kalan genç öğretmen karı kocanın yataktaki konuşmalarında, kadının kocasına “Nasıl seninim…” deyişi Zebercet’in roman boyunca aklından çıkmaz.
Bu sürede sık sık gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının kaldığı bir numaralı odaya giren Zebercet, bir girişinde, üst kattaki emekli subayın içkinin etkisiyle yatağından düşmesi sonucunda irkilerek bir çay bardağı kırar. Odayı kadın gittiği günden beri aynı şekilde tutmaya özen göstermiş olduğu için, bunun artık kadının gelmeyeceğinin işareti olduğunu düşünür ve ertesi gün – otele kadından bir gün sonra gelen ve Zebercet tarafından hep onunla özdeşleştirilen - Emekli Subay’ın da otelden ayrılmasıyla, buna iyice emin olur.
Zebercet, kırılan bardağı bir başkasıyla değiştirdikten sonra, otele müşteri almamaya başlar. Son odaların da boşalmasından sonra, bu durum romanın sonuna kadar devam eder ve Zebercet otelde ortalıkçı kadın ile yalnız kalır. Emekli Subay’ın otelden ayrıldığı gün dışarıya çıkan Zebercet, önce bir restoranda yemek yer, oradan da kendisini bir horoz dövüşünde bulur.
Burada tanıştığı Ekrem adlı bir gencin davetiyle sinemaya giden Zebercet, burada “normal” olarak tanımlanabilecek temaslarla tahrik olduğunu hisseder ve bilinçli olarak Ekrem ile yakınlık kurmaya çalışır. Önce bu durumdan rahatsız olsa da, daha sonra gecenin sonuna kadar onunla kalır ve onu otele davet etmeyi düşünür, ama daha sonra vazgeçip geri döner.
Otele döndüğünde odasından çıkıp Ortalıkçı Kadın’ın yanına giden Zebercet, önce her zamanki gibi onunla cinsel ilişki yaşamaya çalışır, ancak bu sefer ani bir kararla onu boğarak öldürür. Bunu, romanın başından beri birkaç kez gördüğümüz otel kedisini öldürmesi takip eder.
Hiçbir şey olmamış gibi yaşamayı sürdüren Zebercet, bundan sonra birkaç “hukuki” olay yaşar. Önce yıllardır polise her hafta özenle teslim ettiği otel fişlerinin kimse tarafından okunmadığını öğrenen Zebercet, daha sonra otele gelen polislere “Emekli Subay” hakkında bilgiler verir; onun aslında emekli subay falan olmadığını, kendi kızını boğarak öldürmüş bir katil olduğunu öğrenir. Son olarak kentteki ağır ceza mahkemesine giderek, buradaki duruşmaları dinler ve daha sonra parkta gördüğü yaşlı bir adamla ve çay içen bir kadınla sohbet eder. Daha önce otelde birkaç kez kalan kadını otele davet ettiğinde, şaşırarak olumlu cevap alır, ancak kadın söylediği saatte otele gelmez.
Gece tekrar dışarı çıkan Zebercet, önce kendisine sert bir tavırla arabasının önünde durmamasını söyleyen kestaneciyle konuşur. Daha sonra çarşının yakınındaki aşevinde yemek yiyip rakı içer ve Ekrem’i bulma umuduyla sinemaya gider, ancak, içtiği rakının etkisiyle sarhoş olduğu için çevresindekileri rahatsız eder ve apar topar salondan atılır.
Zar zor döndüğü otelde kusup yatağına yatan Zebercet, bir süre otelden çıkmadan yaşar. Romanın sona erdiği Pazar sabahında, bir çamaşır ipini tavana geçirerek kendini asar ve intihar eder.
Zebercet – Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadın – Ortalıkçı kadın, Emekli Subay, Dişçi – “Anayurt Oteli”, tarihi betimlenmesi – Zebercet’in geçmişi – Ortalıkçı kadının geçmişi– Havlular – Pazartesi, sabah rutini – Berber, bıyığını kestirme – Alışveriş – Otelde akşam – Emekli subay: yalnızlığı bozma – Gece gelenler – Bir numaralı oda – Salı – Zebercet’in okul anısı, annesi ve babasının tanışması – Öğretmen çift – Gece: Müşteriler – Erkek “çiftler”, Zebercet’in tedirginliği – Perşembe: Emekli Subay’ın soruları – genç adam ve kadın, tedirgin tavırlar, altı numaralı oda – Borçlu müşteri – Tekrar 1 numara, çay, bardağın kırılması – Emekli Subay’ın yataktan düşmesi – Emekli Subay’ın otelden ayrılması – kırılan bardağın değiştirilmesi: “Gelmeyecek”. – Yer yok – Dışarıda yemek – Horoz dövüşü – Ekrem ile sinema – Otele dönüş – İntihar eden Faruk'un hikayesi – Ortalıkçı kadını boğma – Kediyi öldürme – Altı numaradaki genç çift – Havluyu almaya gelenler – Polise fişleri götürme – “Emekli Subay” sorgusu, otele gelen polisler – Ağırceza, duruşmalar – Parktaki yaşlı adamla sohbet – Kadını otele davet: “Gelirim” - Gelmemesi – Kestaneci: “Maşatlık Taşı” – Cevap düşünceleri – Aşevi, rakı – Yan masadaki konuşmalar – Kestane – Horoz dövüşü: “Bu gece dövüş yok” – Ekrem’i arama, sinema – Sarhoşluk, sinemadan atılma – Otelde “kabus” – Kusma – Odada geçen günler – Pazar sabahı – Geçmiş neslin hatıraları, “konağın (otelin) tarihi – İp, Hazırlık – Kendini asma
