Kayıp Aranıyor Sait Faik Abasıyanık

Alıntı #1, Sayfa 38: 
Ey Fransız kızları! diyordu. İnsanların hakir gören parlak züppelerle değil, çalışan, elleri büyük, yüzleri çirkin, pazıları sağlam çalışan Fransız delikanlıları ile evleniniz. Fransa’yı Tanrılara değil, kuvvetli insanoğlu insanlarla dolduracaksınız. Bütün ümit sizdedir.

Açıklama
Fransız yazar Supervielle'in bu sözleri, roman boyunca Nevin'in aklından çıkmaz ve gazeteci eşi Özdemir'den sonraki ilişkilerini belirlemekte önemli bir rol oynar. Kendisini tanımanın bu ilişkilerle de mümkün olmayacağını anlayan Nevin, romanın sonunda diğer insanlarla bağlı olmadan kim olduğunu anlamak için bir trene biner ve kimseye haber vermeden bilinmeyen bir yere gider. 
 
Alıntı #2, Sayfa 13: 
Canı sıkılıyordu. Doğru, lokantada durumu kendi lehine çevirmişti,  ama şimdi yine içini yiyordu. Yalan söylemişti. Hem de öyle sahi ile dolu bir yalan ki… İnsanın kendi kendisini bile aldatacak bir yalan.  Hikayenin anlattığı yere kadarki kısmı oluş itibariyle tamamen hakikatti.


Bu hiç yalansız hakikatin gerisinde koskocaman bir yalan gitgide büyüyen bir ur gibi bu küçücük hakikate bakıyordu. Bu hakikati de Nevin’den başka kim bilebilirdi? Elini biletçiye arzu ile değil, adeta merhametten bıraktığını ihsas eder yollu konuşmuştu.
 
Alıntı #3, Sayfa 13: 
Sezemez. Cemal’i yalnız erkek hali için, Özdemir’den başka türlü olduğu için, okuduğu kitaplardaki, gördüğü filmlerdeki hayaller için seviyor gibime geliyor. Bir zaman belki bir hayhuy içinde kalacak, (…) sonra? (…) bir günde okumuşları, çatalla yemek yiyenleri, şarap içenleri, dans edenleri, her sabah tıraş olanları, kolay kazananları, kitap okuyanları, tiyatro seyredenleri hatırlar da pişman olursa, söyleyemezse, haftanın beş günü eve geç giderse… Cemal Ağa, çalışmayacaksın, istemiyorum deyiverirse… Dinletemez de rakıya başlarsa…


(…)
- Ne istiyorsun sen hanım? Söyle bana. Bütün bunları ben düşünmüyor muyum sanıyorsun? Düşünüyorum elbet. Ben de hayvan değilim a!

Hayır, Vildan Bey bütün bunları düşünmüyordu. İnsanın kendi hayatını yaşamasını, her şeye rağmen yaşamasını öğrenmiş, kızına da öğretmişti. Okuduğun kitaplar ona bunu talim etmişti. O gözünü kapadığı zaman hep saadet, hep zevk hatıralarını bulurdu, karanlığın içinde. Belki şimdi yalnız hatıraları kalmıştı ama, böyle yaşadığı için hala mesuttu. Ölüm pek rahatça gelecekti ona. Hiçbir arzusu, tatmin edilmemiş hiçbir arzusu kalmamıştı.


Açıklama
Nevin'in annesi ve babası arasındaki bu konuşma, onun roman boyunca yaşadıklarını ailesinin gözünden bizlere gösterirken, aynı zamanda Vildan Bey'in karakterini ve hayatını da yalnızca birkaç cümlede özetler. O, artık hayattan herhangi bir beklentisi kalmamış, mutlu bir yaşam geçirmiş ve endişesiz şekilde ölümü bekleyen bir insan haline gelmiştir.
  
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon