Roman, anlatılan olaylardan çok Anlatıcı'nın nostaljik duygu, düşünce ve gözlemlerine ayrılmıştır. Olaylara dayanmayan bu eserin, gerçek anlamda bir özetini çıkartmak büyük ölçüde imkansız ve anlamsızdır.
Anlatıcı, Florya’da, ağaçlık bir bölgede kuş yakalayan üç gencin yanına gider. Süleyman, Semih ve Hayri, yakaladıkları kuşların satılmamasından şikayetçidir. Biraz para kazanmak için çalıp sattıkları bir kilim nedeniyle başlarına gelenleri anlatırlar.
Üç dört gün süreyle çocukların yanına uğramayan anlatıcı, geri döndüğünde Semih’in gitmiş olduğunu fark eder. Yine aynı bölgede bulunan Tuğrul ve arkadaşlarından oluşan bir grupla kavga ettiklerini, kavga sırasında bıçak çeken Semih’in daha sonra darılarak bölgeden ayrıldığını öğrenen Anlatıcı, Mahmut isimli bir tanıdığıyla buluşmak için bölgeden ayrılır.
İnsanlara karşı büyük bir sevgi duyan Mahmut ile kuşlardan ve balıklardan sohbet eden Anlatıcı, İstanbul’da yaşanan değişimleri üzüntüyle gözlemler.
Daha sonra Dolapdere’den, Semih’in yanına gitmiş olabileceği Ali Şah’tan bahseden Anlatıcı, Semih’in zenginlik hayallerini, Hayri’nin İstanbul’a gelme sebeplerini, annesine duyduğu özlemi aktarır.
Hayri ve Süleyman ise, kuş satabilmek umuduyla, Anadolu’dan gelen insanların yoğun bir şekilde yaşadığı Kazlıçeşme bölgesine gider. Ancak, burada yaşayanlar kendilerinden kuş almak bir yana, onları öfkeyle semtlerinden uzaklaştırır.
Daha sonra Mahmut ile birlikte Taksim’e giden çocuklar, burada satış yapmaya çalışır. Ancak tek tük uğrayan müşteriler hariç, kimse onlarla ilgilenmez, Süleyman ve Hayri de umutsuzlukla pes eder.
Anlatıcı romanın sonunda Florya’daki çadırlarını ziyaret ettiğinde, orada sadece “rakip” ekipten Tuğrul’un kaldığını görür görür. Anlatıcı, kendisini pis pis gülümseyerek karşılayan Tuğrul’a aldırmasa da, hemen yanında bulunan kesilmiş yüzlerce kuş kafasını görünce büyük bir üzüntü yaşar.
Aradan geçen üç – dört gün – Semih’in şahin yakalaması – Diğer grupla tartışma – Semih’in gidişi – Mahmut ile buluşma – Mahmut’a duyulan sevgi – Balıklar, kuşlar – Eski İstanbul’da kuş satma, azat buzat – İnsanlar, kuşlar – “Kuşlar da gitti”
Dolapdere – Ali Şah – Semih, Kilyos – Bıldırcın – Hayri – İstanbul’a geliş hikayesi – Hayri’nin annesi – Mido – Zenginlik hayalleri – Mahmut’un insan sevgisi – Değişen İstanbul (insan – doğa) – Açgözlü insanlar
Menekşe’dekiler – Kızıl kartal – Kazlıçeşme’de satış yapma çabası – Kazlıçeşmelilerin öfkesi – Taksim – Köfteci – Satılmayan kuşlar – Kuş alan insanlar – Umutsuzluk
“Çocukların gidişi” – Tuğrul – Kesik kuş başları
Yazar : Yaşar Kemal
Yayınevi : Milliyet Yayınları
Yılı : 1978
Kullanılan Baskı : Adam Yayınları, 8.Baskı, 2002
Sayfa Sayısı : 76