Al Gözüm Seyreyle Salih Yaşar Kemal

Yaşar Kemal: Romancılığı
Yaşar Kemal: Siyasi Görüşler
Al Gözüm Seyreyle Salih, Yaşar Kemal’in romancılığı açısından iki farklı şekilde değerlendirilebilir. Kitabın bazı özellikleri Yaşar Kemal’in diğer eserlerinde gördüğümüz edebi unsurları yansıtırken, çok temel bir boyutuyla da onun romancılığından ayrılır.
 
Türk Edebiyatı’nın en tanınmış romancılarından biri olan Yaşar Kemal, pek çok romanının mekanı olarak gördüğümüz Çukurova bölgesi ile hatırlanan bir yazardır. Türkiye’nin her bölgesinde geçen romanları bulunsa da; Dağın Öte Yüzü ve Kimsecik Üçlemeleri, Hüyükteki Nar Ağacı, Teneke ve belki de en önemlisi, İnce Memed gibi eserlerin bu bölgede geçmesi, Yaşar Kemal’i çoğunlukla Türkiye’nin güneyiyle özdeşleştirir.
 
Al Gözüm Seyreyle Salih ise Türkiye’nin kuzeyinde, Karadeniz bölgesinde geçer. Karadeniz’de geçen bir roman yazması, Yaşar Kemal’in romancılığı açısından farklı bir roman okuma beklentisi yaratabilir. Ancak bu coğrafi fark, romanın diğer boyutlarında bu kadar bariz bir şekilde karşımıza çıkmaz.
 
Analiz bölümünde daha detaylı olarak okuyabileceğiniz gibi, Al Gözüm Seyreyle Salih, pek çok açıdan Yaşar Kemal’in yazarlığının temel özelliklerini yansıtır. Roman boyunca karşımıza çıkan pek çok konu;, doğanın güzellikleri, insan ve doğa arasındaki ilişki ve iyi insanlara karşı duyulan coşkulu bir sevgi, Yaşar Kemal’in diğer romanlarında da gördüğümüz unsurlardır.
 
Hatta, Yaşar Kemal’in diğer romanları ile bu romanda karşımıza çıkan bazı ögeler, Al Gözüm Seyreyle Salih ile somut bağlantılar kurmayı da mümkün kılabilir. Romanın merkezinde, Salih’in iyileştirmeye çalıştığı bir martı ile ilişkisi yer alır. Kuşlar, Yaşar Kemal’in pek çok eserinde önemli rol oynayan, Kuşlar da Gitti gibi romanların ise doğrudan konusunu oluşturan ögelerdir. Hayatının başında gerçekten bir “yılan” olan Yılan Şehzade, nar ağacından yapılma bir çubuk dışında hiçbir şey ile kontrol edilemez. Nar Ağacı’nın büyülü güçlere sahip bir şey olarak resmedilmesi, yazarın Hüyükteki Nar Ağacı romanında da karşımıza çıkar.
 
Yılan sembolü üzerinden kurulabilecek bir diğer bağlantı da, Yaşar Kemal’in yine çocuk bir karaklteri merkeze koyduğu Yılanı Öldürseler romanıdır. Al Gözüm Seyreyle Salih, romanın bir çocuğun gözünden anlatılması, doğaüstü ve hayali sahnelerin kullanılması, kötü karakter olarak “büyükana”ların seçilmesi gibi açılardan yazarın aynı yıl yayımladığı bu romana benzetilebilir.
 
Bu benzerliklerin bütün bir listesi ve gerçek anlamda analizi oldukça kapsamlı bir çalışma gerektirecek olsa da, bu basit örnekler romanın Yaşar Kemal’in diğer eserleri ile bir arada rahatlıkla değerlendirilebileceğini göstermek açısından faydalı olabilir. 
 
Al Gözüm Seyreyle Salih, ilk olarak 1976 yılında yayımlanmıştır. Romanın zamanı okuyucuyla açık bir şekilde paylaşılmasa da, karşımıza çıkan bazı unsurlar kitapta yaşanan olayların da bu zaman dilimine yakın bir zaman diliminde geçtiğini anlamamızı sağlar.
 
Salih’in iyileştirmeye çalıştığı martı ile ilişkisi, satın almaya çalıştığı oyuncak kamyon ve hayal dünyası gibi konular, aslında oldukça “bireysel” ve kendi içinde rahatlıkla okunabilecek konulardır. Ancak romanda anlatılan önemli süreçlerden bir tanesini anlamak ve Yaşar Kemal’in sık sık yaptığı göndermeleri değerlendirebilmek için, bu dönemin siyasi koşullarına ve yazarın görüşlerine hakim olmak gerekir.
 
1970’li yıllar, Türkiye’de sağ – sol çatışmasının şiddetle yaşandığı dönemlerdir. Türkiye’de bir devrim yaparak sosyalist bir devlet kurmak isteyen solcular ve bu görüşe şiddetle karşı çıkan sağcılar arasındaki mücadele; sokak çatışmaları, bombalı ve silahlı saldırılar, üniversite işgalleri ve adam kaçırma gibi eylemleri günlük hayatın parçaları haline getirir.
 
12 Mart 1971’de ordunun devlete verdiği muhtıradan sonra solculara karşı ciddi bir tutuklama, işkence ve sorgulama süreci başlar. Pek çok aydının da gözaltına alındığı bu süreçte tutuklananlar arasında Yaşar Kemal de bulunur.
 
1971 Muhtırası, dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in istifasına yol açsa da, ülkedeki bu şiddetli çatışma ortamını sona erdirmekte başarılı olmaz. Bu, ancak 1980’de gerçekleşen 12 Eylül Darbesi ve 80’li yılların sonunda sosyalist görüşlerin dünya çapında etki kaybetmesi ile olur.
 
12 Mart sonrasında tutuklanmasından da anlaşılacağı gibi, Yaşar Kemal de politik olarak sol görüşlü bir yazardır. Eserlerinde sık sık köylülerin, tarım işçilerinin ve yoksul insanların hayatlarını merkeze koyan yazar; zenginlere, ağalara ve haksız sosyal düzenlere karşı çıkar.
 
On bir yaşında bir çocuğu merkeze koyan Al Gözüm Seyreyle Salih, temel olarak siyasi konulardan uzak bir roman görüntüsündedir. Ancak yazar belli noktalarda, dayak yiyen üniversiteli gençlerden, adam öldürse bile bunun hiçbir sonucunu üstlenmeyen zenginlerden bahseder. Zaman zaman romanın gidişatından “kopuk” gibi gözüken bu bölümler, Yaşar Kemal’in siyasi görüşleriyle açıklanabilir.
 
Bu olayları, romanın merkezindeki Salih’ten kopuk olmadığını gösteren asıl olay ise, Salih’in gömleği nedeniyle yaşanır. Alman bir kızın kendisine hediye ettiği “yeşil, üstünde sakallı bir bereli adamın resmi olan[1] gömleği giyen Salih, bu gömleğin tam olarak ne ifade ettiğini de bilmez. Ancak romanın hemen başında verilen bu bilgi, son bölümlere doğru büyük önem kazanır: Salih, gömleği yüzünden mahalledeki üç delikanlıdan dayak yer, hatta karakolda komiser tarafından sorgulanır.
 
On bir yaşında bir çocuğun bunu anlaması belki mümkün olmasa da, verilen bilgiler sayesinde Salih’in giydiği gömleğin Che Guevera’yı resmettiği sonucunu çıkarmak zor değildir.
 
1928 – 1967 yılları arasında yaşayan Arjantinli Che Guevera, Küba’da komünist bir devrimin gerçekleşmesine yardımcı olduktan sonra, dünyanın farklı bölgelerinde de benzer eylemler yapmaya çalışır ve 1967’de Bolivya’da bir çatışmada öldürülür. Ancak ölümünden sonra dünyada genel olarak her türlü sosyalist eylemin, hatta başkaldırı fikrinin bir sembolü haline gelir.
 
Salih’in bütün bunları bilmeden giydiği Che gömleği onun mahalledeki sağcı gençler tarafından bir komünist olarak görülmesine neden olur. Analiz bölümü altındaki Toplumsal Eleştiriler bölümünde daha detaylı okuyabileceğiniz bu tuhaf durum, romandaki siyasi konuları Salih üzerinden ilerleyen olaylar zincirine de bağlamış olur.
 
Yaşar Kemal’in politik olarak sola yakın bir figür olduğunu; romanın da sağ – sol çatışmasının son derece şiddetli olduğu, solcu olduğu gerçekçisiyle pek çok insanın işkenceye varan yöntemlerle sorgulandığı 1970’li yıllarda geçtiğini bilmek, Al Gözüm Seyreyle Salih’in bu boyutunu da daha iyi anlamayı sağlayabilir.
 
[1] s. 16
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon