Vurun Kahpeye Halide Edib Adıvar

Alıntı #1, Sayfa 19: 
Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!


Açıklama
Romanın başında sunulduktan sonra eser boyunca Aliye tarafından sık sık tekrarlanan bu yemin, romanın önemli motiflerinden biri olarak dikkat çeker. Aliye’nin “bu diyarın çocukları için bir ışık olma” vaadi, Anadolu’yu kurtarma ve “modernleştirme” çabasındaki aydınların düşünceleri ile de büyük ölçüde doğru orantılıdır.
 
Alıntı #2, Sayfa 20: 
“Anadolu’da çalışınız” telkinini, herkesin bir moda diye sadece bahsedip münakaşa yürüttüğü bu fikri, ruhuna yakıcı ve müspet bir emel olarak yerleştirdi.


Açıklama
Aliye, romanın hemen başında bir öğretmeninin tavsiyesini dinleyerek Anadolu’da çalışmaya karar verir. Bu cümleler, Halide Edip tarafından getirilen üstü kapalı bir eleştiri olarak da okunabilir: Anadolu’ya gitmek, burada eğitim vermek, buranın insanlarına “bir ışık olmak,” bu dönemde çoğu zaman lafta kalan, kimsenin gerçekten tercih etmeyeceği bir durum gibi gösterilir.
 
Alıntı #3, Sayfa 126: 
- Hayır, din bu değildi, bu çirkin ve galiz Hacı Fettah Efendi’nin temsil ettiği şey değildi. Din, nurlar içinde nihayetsiz bir rahmetin, şefaatin tecellisiydi. Kundakta ümmeti için şefaat talep eden Peygamber’in, asi ümmetine melce olan büyük Muhammed’in dini idi. Hacı Fettah Efendi, din perdesine bürünmüş, dünya gözünde şeytanın insanları tazip için gönderdiği bir mümessildi.


Açıklama
Kurtuluş Savaşı ve Türkiye’nin batılılaşması taraftarı olan pek çok yazar ve roman, eserlerinde gericiliği, her türlü değişime karşı çıkan yaklaşımları eleştirir. Bu eleştirinin doğal bir “tehlikesi”, bunların genel olarak dine getirilen eleştiriler olarak görülmesi ihtimalidir. Halide Edip, romanındaki en gerici karakter olan Hacı Fettah Efendi’yi bu sözlerle eleştirir.

Aliye’ye göre o gerçek anlamda dindar bir adam değildir, dini yalnızca kendi çıkarları için bir bahane olarak kullanmakta, hatta doğrudan şeytanın yeryüzündeki bir uşağı olarak değerlendirilebilecek şekilde davranmaktadır. Halide Edip, romanına bu cümleleri ekleyerek dine karşı olmadığını, dini açıdan herhangi bir değişiklik talep etmediğini açık bir şekilde ortaya koymaya çalışır.
 
Alıntı #4, Sayfa 129: 
Sen ne kadar olsa bir Türk ve Müslümansın diye geldim. Sen, Damyanos’tan çok fena, daha çok kafirsin (…)


Açıklama
Kurtuluş Savaşı romanı dendiğinde, bu savaştaki taraflar düşünülerek, Türkiye ile Yunanistan’ın, Türk karakterler ile Yunan karakterlerin karşı karşıya getirileceği düşünülebilir.

Ancak çoğu Kurtuluş Savaşı romanında, merkeze idealist ve milliyetçi Türk karakterler konulsa da, kötü karakterler Yunan askerler, Yunan subaylar veya Yunan milliyetçiler değildir.

Asıl “kötüler”, Türk olmalarına karşın Yunan işgalini destekleyen, onlarla işbirliği yapan, bu krizden kendilerine fırsat çıkarmaya çalışan karakterlerdir.

Aliye’nin bu romandaki en kötü Yunan karakter olan Damyanos’u, Uzun Hüseyin Efendi’den daha masum bir kişi olarak görmesi ve bunu bu açıklıkla ifade etmesi yalnızca Vurun Kahpeye için değil, pek çok Kurtuluş Savaşı romanı için son derece açıklayıcı bir cümle olarak değerlendirilebilir.
 
Alıntı #5, Sayfa 151: 
Çünkü fikriyle sevgilisi karşı karşıya geldiği zaman, her ne ıstırap ve gözyaşı mukabilinde olursa olsun, mutlak feda edilecek olan, sevgilidir.


Açıklama
Romanda Tosun’u tanımlamak için kullanılan ve bu karakterin en önemli özelliğini tekrar tekrar gündeme getiren çeşitli alıntılar bulunabilir: Tosun, bütün kişiliği ile kendisini Kurtuluş Savaşı’na, Türkiye’nin kurtulmasına adamıştır. Tosun, ilk görüşte aşık olduğu Aliye’yi gerçekten sever, ancak bu sevgi hiçbir zaman onun milli mücadeleye bağlılığının önüne geçemez.
 
canlı bahis siteleri rulet siteleri bahis siteleri yeni giris casino siteleri bahis siteleri free spin veren siteler casino siteleri deneme bonusu bahis siteleri canlı casino siteleri slot siteleri grandpashabet betwoon